Eğer bu sayfayı hızlıca kapatmanız gerekiyorsa, bu alana tıklayabilirsiniz. Google arama motoruna yönlendirilirsiniz. Click here to rapidly close this page. The page will be forwarded to Google homepage. إذا كنت بحاجة إلى إغلاق هذه الصفحة بسرعة، فيمكنك النقر فوق هذه المنطقة. سيتم توجيهك إلى محرك بحث غوغل Google. در صورت نیاز به بستن سریع این صفحه می توانید بر روی این قسمت کلیک کنید. شما به موتور جستجوی گوگل هدایت خواهید شد. Ger pêwîst bike û ku tu vê malperê bi lez bigrî, tu dikarî pêl li vir bikî. Wê malpera lêgerînê ya Google-ê vebike.
HIZLI QUICK خروج سریع
ÇIKIŞ ESCAPE سريع خروچ Derkeve

Cinsel Şiddet; Tanımı, Türleri, KavramlarSexual Violence; Definition, Types, Conceptsالعنف الجنسي:" التعريف عنه، أنواعه، المفاهيمخشونت جنسی؛ تعریف، انواع، مفاهیمTundkariya Zayendî; Wate û Cûreyên wê, Têgeh

Cinsel şiddet farklı koşullarda ve biçimlerde gerçekleşebilir. Ancak cinsel şiddet nereden ve nasıl gelirse gelsin değişmeyen tek gerçek şudur: Cinsel şiddet hiçbir zaman, şiddete maruz bırakılanın hatası ya da suçu değildir. Şiddet failin hatasıdır ve onun seçimleri sonucu gerçekleşir.

Sexual violence can take place in a range of circumstances and in various forms. However, no matter where and how sexual violence occurs, the only truth is: Sexual violence is never the fault or offence of the survivor. Violence is the fault and crime of the perpetrators and takes place as a result of their choices.

هذا ليس ذنبي

يمكن أن يحدث العنف الجنسي في ظروف وأشكال مختلفة. ومع ذلك، بغض النظر عن مكان وكيفية حدوث العنف الجنسي، فإن الحقيقة الوحيدة التي لا تتغير هي أن: العنف الجنسي ليس خطأ الضحية، العنف هو خطأ الجاني ويحدث نتيجة اختياراته.

خشونت جنسی می‌تواند تحت هر شرایط و در اشکال متفاوتی رخ دهد. با این حال، اهمیت ندارد که خشونت جنسی کجا و در چه شرایطی رخ داده است. تنها حقیقت موجود این است که: خشونت جنسی تقصیر افرادی که مورد خشونت قرارگرفته‌اند نیست. خشونت جنسی ماحصل انتخاب فرد مرتکب بوده و تنها مقصر و مجرم اوست.

Ev ne sûcê min e!

Tundkariya zayendî dibe ku di nava şert û mercên cida de û bi rengên cida pêk were. Lê tundkariya zayendî ji ku tê bila bê, bi tenê rastiyek heye ku naguhere: Tundkariya zayendî ti wextê ne sûc an jî xetaya kesa ku tundkarî lê hatiye kirin e. Xetaya wî faîlî ye ku tundkarî kiriye û  di encama hilbijartinên wî de pêk tê. 

TanımıDefinitionتعريفتعریفWateya wê

Farklı kaynaklarda birbirine yakın cinsel şiddet tanımlarıyla karşılaşabiliriz. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir;

  • Cinsel şiddet, bir bireyin açık ve belirgin onayı olmadığı halde gerçekleşen cinsel temas veya cinsel davranışları tanımlar. RAINN – Amerika’nın en büyük ulusal cinsel şiddetle mücadele platformu.

  • Cinsel şiddet, onay almaksızın, onay inşa ederek veya onay almanın söz konusu olamayacağı durumlarda kişinin/kişilerin uyguladığı, cinselliğe yönelik teşebbüs ve tehdit içeren her türlü eylem, davranış ve müdahaleyi tanımlar. Cinselliğin araç olarak kullanıldığı ya da kişinin cinsiyetini, cinsel kimliğini, cinsel yönelimini, toplumsal cinsiyetini veya toplumsal cinsiyet ifadesini hedef alan, onayın var olmadığı, istenmeyen, gerçekleşmiş, teşebbüs edilmiş, tehdit boyutunda kalmış eylem ya da davranışlardır. Eylem gerçekleşmiş bir eylem olabilir, gerçekleşmemiş ve girişimde kalmış olabilir. Cinsel şiddete yönelik gözdağı, şantaj ve farklı tehdit davranışları olabilir. Bir kişinin bedensel ve/veya cinsel bütünlüğüne yönelik bir müdahale de olabilir. Örneğin cinsel sağlığı tehdit eden bir müdahale, üreme sağlığı ile ilgili ilaç ve hizmetlere erişimin engellenmesi, cinsiyet kimliğine karşı yapılan zorunlu operasyonlar gibi. Kişi alkol veya uyuşturucu etkisi altında ise, bedensel veya zihinsel/ruhsal olarak onay vermekte yetersiz durumda ise, kişinin ilaç vb. madde ile direnci kırıldı ise, çocuk ise (18 yaşın altında ise); hayvan ise onay almak söz konusu olamaz. CİNSEL ŞİDDETLE MÜCADELE DERNEĞİ

  • Cinsel şiddete maruz bırakılan kişi ile failin tanışıklığı veya ilişkisi olup olmadığına bakılmaz. Cinsel şiddet ev veya işyeri dahil olmak üzere herhangi bir yerde, herhangi bir koşulda gerçekleşebilir. Herhangi birinin bir başka kişinin cinselliğine yönelik ve baskı kullanarak uyguladığı her cinsel davranış, cinsel davranış elde etme amaçlı girişim, istenmeyen cinsel yorum veya flörtöz yaklaşım veya ticari veya farklı amaç içeren eylem, cinsel şiddettir. Cinsel şiddet, baskı uygulamayı; çok geniş bir yelpazede ve çeşitli derecelerde güç kullanımını içerebilir. Fiziksel güç kullanımı dışında, duygusal tehdit ve gözdağı, şantaj veya farklı tehditler de içerebilir. Örneğin; fiziksel zarar vermekle, işten atmakla veya başvurulan işe almamakla tehdit etmek gibi. Cinsel şiddete maruz bırakılan kişi onay veremeyecek durumda olduğunda da gerçekleşebilir. Örneğin; sarhoşken, uyuşturucu etkisi altında iken, uyurken veya zihinsel-ruhsal olarak durumu idrak edemeyecek durumda olunduğunda. WHO – DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ

  • Cinselliğin kontrol etmek, denetlemek, küçük düşürmek, aşağılamak ve cezalandırmak amacıyla bir şiddet aracı olarak kullanılmasına “cinsel şiddet” denir. Kadınlara kocaları, babaları, diğer erkek akrabaları, partnerleri, erkek arkadaşları, iş hayatındaki erkekler vs cinsel şiddet uygulayabilmektedirler. Bu erkeklerin büyük çoğunluğu ise, sanılanın aksine, kadınların tanımadığı erkekler değil iyi tanıdıkları ve güvendikleri erkeklerdir. MOR ÇATI KADIN SIĞINAĞI VAKFI 

We may encounter similar definitions of sexual violence in different sources. Some of these are as follows.

  • The term sexual assault refers to sexual contact or behavior that occurs without explicit consent of the victim.  RAINN – America’s largest anti sexual violence organization

  • Sexual Violence refers to all kinds of attitudes, actions, interventions entailing attempts and threats towards sexuality without the explicit and apparent consent of the person, or by manufacturing and coercing, or that occur in cases where the person cannot give consent. The action may be actual, attempted, or threatening the act or behavior. These are unwanted, realized, attempted, threating actions or behaviors where sexuality is used as a tool while targeting a person's sex, gender identity, sexual orientation, gender or gender expression, without consent. These acts are directed towards a person’s sexuality using coercion that may involve psychological intimidation, blackmail or other threats. It may involve interfering with someone's physical and/or sexual integrity. For example, an intervention threatening sexual health, hindering the access to medical treatment and services related to reproductive health, or mandatory gender-reassignment surgeries against intersex individuals. If people are under the influence of alcohol or drugs, if they are physically or mentally incapable of giving consent, if their ability to resist is reduced through medications, substances etc., if they are children under the age of 18, if they are animals, it is impossible to talk about consent.  ASSOCIATION FOR STRUGGLE AGAINST SEXUAL VIOLENCE

  • Sexual violence is defined as: any sexual act, attempt to obtain a sexual act, unwanted sexual comments or advances, or acts to traffic, or otherwise directed, against a person’s sexuality using coercion, by any person regardless of their relationship to the victim, in any setting, including but not limited to home and work. Coercion can cover a whole spectrum of degrees of force. Apart from physical force, it may involve psychological intimidation, blackmail or other threats – for instance, the threat of physical harm, of being dismissed from a job or of not obtaining a job that is sought. It may also occur when the person aggressed is unable to give consent – for instance, while drunk, drugged, asleep or mentally incapable of understanding the situation-  WHO – WORLD HEALTH ORGANIZATION

  • The use of sexuality as a means of violence to control, audit, humiliate, intimidate and punish is called “sexual violence”. Women may be subjected to sexual violence by their husbands, fathers, other male relatives, partners, boyfriends, men in the workplaces or professional life, etc. Contrary to popular belief, the vast majority of these men are men women know well and trust, not men whom they do not know.   MOR ÇATI WOMEN’S SHELTER FOUNDATION  

قد نواجه تعريفات قريبة للعنف الجنسي من مصادر مختلفة. بعض هذه التعريفات على النحو التالي;

  • ● يشير مصطلح الاعتداء الجنسي إلى الاتصال أو السلوك الجنسي الذي يحدث دون موافقة صريحة من الضحية. - RAINN أكبر منظمة مناهضة للعنف الجنسي في أمريكا. 
  • يُعرّف العنف الجنسي جميع أنواع الأفعال والسلوكيات والتدخلات التي تنطوي على محاولات وتهديدات باتجاه النشاط الجنسي دون موافقة صريحة وواضحة من الشخص، أو عن طريق الإكراه، أو التي تحدث في الحالات التي لا يستطيع فيها الشخص إعطاء الموافقة. قد يكون الإجراء فعليًا أو محاولةً أو تهديداً بالفعل أو السلوك. إنه فعل أو سلوك غير مرغوب فيه فعلي أو محاولة له أو التهديد به يتم فيه استخدام النشاط الجنسي كأداة أو يستهدف الجنس أو الهوية الجنسية أو التوجه الجنسي أو الجنس أو التعبير الجنسي للشخص، دون موافقة. قد يكون هذا الإجراء قد حدث، وربما لم يحدث وربما ظل في المحاولة. قد يكون هناك ترهيب وابتزاز وسلوكيات تهديد مختلفة باتجاه العنف الجنسي. قد يكون أيضًا تدخلاً يستهدف السلامة الجسدية و/أو الجنسية للشخص. على سبيل المثال، التدخل الذي يهدد الصحة الجنسية، ويمنع الوصول إلى الأدوية والخدمات المتعلقة بالصحة الإنجابية، أو العمليات تغيير الجنس الجراحية الإجبارية ضد الأفراد ثنائيي الجنس. إذا كان الشخص تحت تأثير الكحول أو المخدرات، أو إذا كانوا غير قادرين جسديًا أو عقليًا على إعطاء الموافقة، أو إذا انخفضت قدرتهم على المقاومة من خلال الأدوية والمواد وما إلى ذلك، أو إذا كانوا أطفالًا دون سن 18 عامًا، أو إذا كانوا حيوانات، فلا يمكن التحدث عن الموافقة. جمعية محاربة العنف الجنسي
  • يُعرَّف العنف الجنسي على أنه: أي فعل جنسي، أو محاولة الحصول على فعل جنسي، أو التعليق الجنسي غير المرغوب فيه، أو النهج الغزلي، أو التصرف لغرض تجاري أو غرض مختلف، موجه ضد النشاط الجنسي لشخص باستخدام الإكراه، من قبل أي شخص بغض النظر عن علاقته بالضحية، في أي مكان، بما في ذلك -على سبيل المثال لا الحصر- المنزل والعمل.  العنف الجنسي والإكراه؛ يمكن أن يتضمن نطاقًا واسعًا جدًا ودرجات متفاوتة من استخدام القوة. بصرف النظر عن استخدام القوة الجسدية، يمكن أن يشمل أيضًا التهديدات العاطفية والتخويف والابتزاز أو غيرها من التهديدات. فمثلا؛ التهديد بالأذى الجسدي أو الفصل من العمل أو الحرمان من العمل. يمكن أن يحدث أيضًا عندما لا يتمكن الشخص الذي تعرض للعنف الجنسي من إعطاء الموافقة. فمثلا؛ عندما يكون مخمورا، تحت تأثير المخدرات، أو نائما أو غير قادر عقليا أو ذهنيا على فهم الموقف. منظمة الصحة العالمية - . WHO – منظمة الصحة العالمية
  • إن استخدام النشاط الجنسي كوسيلة من وسائل العنف للسيطرة والإذلال والمعاقبة يسمى "العنف الجنسي". قد تتعرض النساء للعنف الجنسي من قبل أزواجهن أو آبائهن أو أقاربهن الذكور الآخرين أو شركائهم أو أصدقائهن أو الرجال في أماكن العمل أو الحياة المهنية، وما إلى ذلك. خلافًا للاعتقاد السائد، فإن الغالبية العظمى من هؤلاء الرجال هم رجال يعرفونهم النساء جيدًا ويثقون بهم، وليسوا رجالًا لا يعرفونهم النساء. مؤسسة مور تشاتي لإيواء النساءMOR ÇATI KADIN SIĞINAĞI VAKFI 

ممکن است در منابع مختلف با تعاریف مشابهی از خشونت جنسی مواجه شویم. برخی از این موارد به شرح زیر است:

  • خشونت جنسی، تماس یا رفتاری جنسی‌ است که بدون رضایت صریح و آشکار قربانی رخ می‌دهد. RAINN – بزرگ‌ترین سازمان ضدخشونت جنسی آمریکا.

  • خشونت جنسی مشتمل بر تمام انواع رویکرد‌ها، کنش‌ها و مداخلاتی است که در آن فرد یا افرادی بدون رضایت صریح و آشکار فردی دیگر آن را بر وی اعمال می‌کنند، و یا با وادار کردن فردی که قادر به اعلام رضایت نیست اقدام به تهدید و تلاش برای ارتباط جنسی با وی می‌کنند. در طی این اعمال یا رفتارهایی که ناخواسته تحمیل‌شده و تهدیدآمیز است، از سکسوالیته به عنوان ابزار استفاده می‌شود یا جنس، جنسیت، هویت جنسیتی، گرایش جنسی یا بیان جنسیتی فرد بدون رضایت وی مورد هدف قرار داده می‌شود. این اعمال ممکن است تحقق یافته باشد یا صرفا درحد تلاش باقی مانده باشد. ارعاب، باج گیری و سایر رفتارهای تهدیدآمیز نیز ممکن است منجر به خشونت جنسی شود. همچنین ممکن است بعنوان دخالت در کلیت فیزیکی و/یا جنسی فرد تعریف شود. به عنوان مثال مداخله‌ای که سلامت جنسی را تهدید می‌کند، جلوگیری از دسترسی به داروها و خدمات مرتبط با سلامت باروری یا عمل‌های جراحی اجباری علیه هویت جنسی. اگر فرد تحت تأثیر الکل یا مواد مخدر باشد و از نظر جسمی یا ذهنی / روحی قادر به اعلام رضایت نباشد، اگر فرد به وسیله‌ی دارو و مواردی از این دست توانایی مقابله‌اش کاهش یافته باشد، اگر کودک باشد (زیر ۱۸ سال باشد) و اگر حیوان باشد، رضایت گرفتن غیرممکن است و قابل بحث نیست.  انجمن مبارزه با خشونت جنسی

  • خشونت جنسی بدون درنظر گرفتن ارتباط فرد متجاوز با فرد موردِ خشونت قرارگرفته، تعریف می شود. خشونت جنسی می تواند در هر مکانی و تحت هر شرایطی از جمله خانه یا محل کار رخ دهد. خشونت جنسی عبارت است از هرگونه عمل جنسی، تلاش برای ایجاد رابطه جنسی، اظهار نظرهای جنسی ناخواسته یا رویکردهای معاشقه‌آمیز، یا اعمال تجاری یا سایر اعمال هدفمند توسط هر کسی که علیه تمایلات جنسی دیگری و به اجبار انجام شود. خشونت جنسی، اعمال اجبار؛ می تواند طیف گسترده ای از اعمال زور را شامل شود. جدا از اعمال زور فیزیکی، ممکن است شامل ارعاب، باج‌گیری یا تهدیدهای عاطفی و تهدیدهای دیگری نیز شود. به عنوان نمونه، تهدید به آسیب جسمی، اخراج از کار یا به دست نیاوردن موقعیت شغلی مناسب. همچنین اعمال زور ممکن است زمانی اتفاق بیافتد که فرد مورد خشونت قرارگرفته ناتوان از رضایت دادن باشد، به عنوان نمونه، در حال مستی، تحت تاثیر مواد مخدر، درحال خواب یا ناتوانی ذهنی در درک موقعیت.  WHO - سازمان جهانی بهداشت

  • استفاده از تمایلات جنسی به عنوان ابزار خشونت برای کنترل، تحقیر، ارعاب و تنبیه «خشونت جنسی» نامیده می شود. زنان ممکن است توسط شوهران، پدران، سایر اقوام مرد، شریک زندگی، دوست پسر، همکاران مرد در محل کار و غیره مورد خشونت جنسی قرار بگیرند. بر خلاف تصورعمومی، اکثریت قریب به اتفاق این مردان، آن‌هایی هستند که زنان به خوبی آن‌ها را می‌شناسند و به آن‌ها اعتماد دارند، نه مردانی که آن‌ها را نمی شناسند.  بنیاد سرپناه زنان بام بنفش Mor Çatı  

Di çavkaniyên cida de dibe ku tu wateyên nêzîkî hev ên tundkariya zayendî bixwînî. Hin ji wan weke yên li xwarê ne;

  • Tundkariya zayendî ew cûre liv û tevger an jî temasên zayendî ne ku bêyî destûreke aşkere û diyar a kesan pêk tê. RAINN – Mezintirîn platforma têkoşîna li dijî tundkariya zayendî ya netewî ya Amerîkayê.

  • Tundkariya zayendî hemû çalakî, liv û tevger û midaxele ne ku kes an jî hin kes, bêyî destûrê werbigirin, destûrê saz bikin an jî di rewşên destûrê nikaribin bistînin de bi hewldan û gefxwarinên ji bo zayendiyê dikin.  Ew cure çalakî û liv û tevgerên nayên xwestin, pêk hatine, hewl dane an jî gef hatiye xwarin ku tê de zayendîtî were amûrekê tê bikaranîn an jî zayend, nasnameya zayendî, meyla zayendî, zayenda civakî an jî derbirîna zayenda civakî tê hedefgirtin. Dibe ku pêk hatibe, pêk nehatibe an jî weke hewldanê be. Dibe li dijî zayendê liv û tevgerên çavtirsandinê, şantaj û yên cida yên gefxwarinê bin. Midaxeleyeke li dijî hevgirtina laşî û/an jî zayenda kesekê be. Weke midaxeleyeke ku gefê li tenduristiya zayendî dixwe, nehêle derman û xizmetên ji bo tenduristiya zêdebûnê bidest bixe, operasyonên mecbûrî yên li dijî nasnameya zayendî tên kirin. Ger ew kes di bin bandora alkol an jî tiryakê de be, ji hêla laşî an jî beraqilî/derûnî ve nikaribe destûrê bide, bi derman û tiştên weke wê hiştibin ku nikaribe li ber xwe bide, zarok be (ji 18 salî biçûktir be); ajal be, ne mimkun e destûrê bide. KOMELEYA TÊKOŞÎNA LI DIJΠTUNDKARIYA ZAYENDÎ

  • Ne girîng e ku bê ka faîl û ya tundkariya zayendî lê hatiye hev nas dikin an na. Tundkariya zayendî mal û kargeh jî tê de li her deverê, di nava her şert hu mercan de dibe pêk were. Hemû liv û tevgerên ku bi zorê û li dijî zayenda kesekê hatibin kirin, hewldanên ku dixwazin liv û tevgerên zayendê pêk werin, şîroveyên zayendî an jî hewldanên flortoz ên nayên xwestin an jî liv û tevgerên bazirganî an jhi cida tê de hebin, tundkariya zayendî ne. Dibe ku tundkariya zayendî di necama zor û zextan de pêk were; bi cûreyên cida û bi rengekî berfireh hêzê bikar bînin. Ji bilî bikaranîna hêza fizîkî, dibe bi gefxwarina hestyarî û çavtirsandinê, şantaj an jî gefxwarinên cida pêk were. Weke, gefê bixwe û bibêje wê ziyana laşî pêk bîne, ji kar bavêje an jî wê kar nedê. Tundkariya zayendî dibe di wê rewşê de pêk were ku kesa tundkarî lê hatibe, nikaribe destûrê bire. Mîna; dibe dema serxweş be, di bin bandora tiryakê de be, dema di xew de be an jî di rewşeke wisa de be ku ji hêla beraqilî/derûnî ne di ferqa rewşê de be pêk were. WHO – RÊXISTINA TENDURISTIYÊ YA CÎHANÎ

  • Ger kesek zayendîtiyê ji bo kontrolkirinê, venêrînê, biçûkxistinê û cezakirinê weke amûreke tundkariyê bikar bîne, ji vê re "tundkariya zayendî" tê gotin. Hevjîn, bav, mêrên din ên ji xizman, partner, hevalên mêr, mêrên hevkar û yên din tundkariya zayendî li janan dikin. Berovajî zanînê, ne mêrên jin wan nas nakin, lê yên jin wan baş nas dikin û bi wan bawer in, tundkariyê li wan dikin. WEQFA STARGEHÊN JINAN A MOR ÇATIYÊ 

TürleriForms of Sexual Violenceأنواعهانواع خشونت جنسیCûreyên tundkariya zayendî

Cinsel şiddetin bilinen türleri cinsel taciz, cinsel istismar ve tecavüzdür.

Bu kavramlar hukuksal terim olarak farklılaşabilir. Türk Ceza Kanunu’nda cinsel şiddet suçları şu terimlerle sınıflandırılır;

  • Cinsel Taciz: Temas içermeyen sözle, gözle, vücut diliyle, posta veya elektronik haberleşme araçlarıyla gerçekleştirilen rahatsız edici cinsel eylemler. (Ceza maddesi: TCK 105)
  • Cinsel Saldırı: Temas içeren ve istenmeyen dokunuşlar, tecavüz girişimi, birini oral seks, penetrasyon gibi cinsel davranışlara zorlama. (Ceza maddesi: TCK 102)
  • Nitelikli Cinsel Saldırı: Tecavüz. (Ceza maddesi: TCK 102/2)
  • Cinsel İstismar: Uluslararası sözleşmeler ve ulusal hukuk metinlerinde çocuk olarak  tanımlanan bireylerin (18 yaşına kadar her birey çocuktur.), yaşı ve  gelişim düzeyi açısından kendi sorumluluğunu taşıyan, güven ya da güç ilişkisi içinde olduğu bir kişi tarafından cinsel olarak sömürülmesi  anlamına gelir. Cinsel istismar akranlar arası merak odaklı cinsel oyun ve onaya dayalı davranışlar ile karıştırılmamalıdır. İstismar davranışını uygulayanın bir yetişkin değil bir başka çocuk olduğu durumlarda ise, failin de 18 yaşın altında bir çocuk olduğu, onun da istismara maruz bırakılmış ya da bırakılıyor olabileceği akılda tutulmalı ve iyilik durumları gözetilerek her iki çocuk da bir ruh sağlığı uzmanı tarafından desteklenmelidir.

Cinsel şiddet cinsellikle değil, güç kullanımı ile ilgilidir.

Güç kullanımı nedir?

Güç kullanımı (zor kullanmak) her zaman fiziksel güç kullanımı demek değildir. Cinsel şiddet failleri, birini rızasının olmadığı cinsel davranışlara duygusal baskı, psikolojik yönlendirme, tehdit, şantaj vb. yöntemlerle de zorlayabilir.

Bunun yanı sıra, hiyerarşinin olduğu eşitsiz ilişkilenmelerde failler sahip oldukları ayrıcalığı veya statüyü de zor kullanma aracı haline getirebilir. Bir cinsiyete, yönelime veya kimliğe yönelik toplumsal baskılardan, bir mesleğe yönelik önyargı ve genellemelerden güç alarak şiddet davranışında bulunabilirler.

Aşağıdaki örnekler de güç kullanımı ve ayrımcılığa dayalı, bireylere veya kitlelere yönelik cinsel şiddet biçimleri olabilir;

    • Failin partnerinin cinselliğini başkalarınınkiyle kıyaslaması, aşağılaması
    • Evlilik veya ilişki içinde, failin eş veya partneri istemediği yer, zaman ve biçimlerde ilişkiye zorlaması
    • Faillerin mesleki uzmanlıklarını veya statülerini kötüye kullanmalarıyla gerçekleşen cinsel saldırı biçimleri (Örneğin psikolog, psikiyatr, jinekolog, doktor, öğretmen, kamu görevlisi, polis veya diğer meslek uzmanları gibi)
    • Cinsel davranışları küfür veya aşağılama ile özdeşleştiren, tecavüzü normalleştiren şakalar, yorumlar, sloganlar, tezahürat biçimleri veya kitlesel ritüeller
    • Bedenin ve üreme haklarının güç kullanımıyla kontrol altına alınması; doğurmaya veya doğurmamaya zorlamak-mecbur bırakmak (Örneğin kürtaj veya sağlıklı-steril doğum kontrol yöntemlerine erişimin engellenmesi, rızanın olmadığı veya zorunlu kılınan kısırlaştırma operasyonları vb.)
    • Hayvanlara yönelik cinsel istismar
    • Genital sakatlama (kız veya oğlan çocuklarının genital organlarına, beden bütünlüğüne yönelik geri dönüşü olmayan ve tıbbi zorunluluk gerektirmeyen tüm müdahaleler, yasal olarak rıza vermesi mümkün olmayan çocuklara yönelik kültürel ritüeller)
    • Gerçek veya sanal ortamda musallat olma (Israrlı takip/stalking, takipçilik, failin sistematik olarak tehdit/baskı/şantaja maruz bırakması ve cinsel davranışlara zorlaması)

Bu örnekler çoğaltılabilir…

Sexual violence includes sexual harassment, sexual abuse and rape.

These common concepts may differ as legal terms. In the Turkish Penal Code, crimes of sexual violence are classified with the following terms;

  • Sexual harassment : Disturbing verbal, visual sexual acts committed by body language, mail or electronic communication instruments that do not involve contact (Penal article: TCK 105)
  • Sexual Assault: Contact and unwanted touch, attempted rape, forcing someone to engage in sexual acts by means of inserting an organ, or other object, into the body (Penal article:TCK 102)
  • Qualified Form of Sexual Assault: Rape. (Penal article: TCK 102/2)
  • Child Molestation: All kinds of sexual attempt against children, forcing children into marriage or prostitution, exploitation of children for pornographic and commercial purposes, etc. (Penal article: TCK 103)

Sexual violence is not about sexuality, but about the use of force.

What is the use of force?

The use of force (duress/coercion) does not always mean the use of physical force. Perpetrators of sexual violence can use methods like emotional pressure, psychological manipulation, threats, blackmail, etc.

In addition, in unequal relationships where there is a hierarchy, perpetrators can use their privilege or status as a tool of coercion. They may engage in violent behavior by drawing strength from social pressures against a gender, sexual orientation or identity, or by using prejudices towards and generalizations about a profession.

The following examples could also be forms of sexual violence against individuals or groups based on use of force and discrimination;

    • When the perpetrators compare their partners’ sexuality with that of others or through intimidation.
    • In a marriage or relationship, when the perpetrator is forcing the spouse or partner to have an intercourse at unwanted places or times or in unwanted ways
    • Forms of sexual assault by perpetrators who abuse their professional expertise or status (such as psychologists, psychiatrists, gynecologists, doctors, teachers, public officials, police or other professionals)
    • Jokes, comments, slogans, forms of cat-calling or group behaviors that identify sexual behavior with dirty language or humiliation, or that normalize rape and sexual assault
    • The control of the body and reproductive rights by the use of force, such as forcing a woman to give birth or to not give birth (For example, coercing an abortion or blocking access to healthy birth control methods, or mandatory sterilization operations or others operations done without consent etc.)
    • Sexual abuse of animals
    • Genital mutilation (all irreversible and non-medical interventions aimed at the genital organs of girls or boys, against their bodily integrity or the cultural rituals for children who cannot legally consent)
    • Continually bothering someone physically or via virtual tools (Stalking, systematic threat / pressure / blackmail by the perpetrator, or forcing the persons into sexual behaviors)

One instance of sexual violence might involve actions that fit multiple categories.

أنواع العنف الجنسي المعروفة هي التحرش الجنسي والاعتداء الجنسي والاغتصاب

قد تختلف هذه المفاهيم كمصطلحات قانونية. في قانون العقوبات التركي، تصنف جرائم العنف الجنسي بالعبارات التالية؛

  • ● التحرش الجنسي: أفعال جنسية لفظية أو بصرية مزعجة ترتكب بواسطة لغة الجسد أو البريد أو أدوات الاتصال الإلكترونية التي لا تنطوي على اتصال جسدي مبي. (بند الجزاء: TCK 105)
  • ● الاعتداء الجنسي: الاتصال واللمس غير المرغوب فيه، ومحاولة الاغتصاب، وإجبار شخص ما على الانخراط في أفعال جنسية عن طريق إدخال عضو أو شيء آخر في الجسم شخص ما. (بند الجزاء: TCK 102)
  • ● اعتداء جنسي مؤهل: اغتصاب. (بند الجزاء: TCK 102/2)
  • ● الاستغلال الجنسي للأطفالالاستغلال الجنسي للأطفال: يقصد به استغلال الأطفال جنسيا (كل فرد حتى سن 18 هو طفل) من قبل شخص مسؤول عنهم وعن نموهم والذي تربطه بهم علاقة ثقة أو قوة. يشمل ذلك كل السلوكيات الجنسية تجاه الأطفال، إجبار الأطفال على الزواج أو الدعارة، استغلال الأطفال في المواد الإباحية والأغراض التجارية، وما شابه ذلك. (بند الجزاء: TCK 103)

لا يتعلق العنف الجنسي بالجنس، بل يتعلق باستخدام القوة.

ماهو استخدام القوة:

لا يعني استخدام القوة (الإكراه) دائمًا استخدام القوة الجسدية. يمكن لمرتكبي العنف الجنسي استخدام أساليب مثل الضغط العاطفي والتلاعب النفسي والتهديدات والابتزاز وما إلى ذلك.

بالإضافة إلى ذلك، في العلاقات غير المتكافئة حيث يوجد تسلسل هرمي، يمكن للجناة استخدام امتيازاتهم أو مكانتهم كأداة للإكراه. قد ينخرطون في سلوك عنيف من خلال القوة المستخلصة من الضغوط الاجتماعية ضد نوع الجنس أو التوجه الجنسي أو الهوية الجنسية، أو باستخدام التحيزات والتعميمات حول مهنة.

قد تكون الأمثلة أدناه أيضًا أشكال العنف الجنسي ضد الأفراد أو الجماعات على أساس القوة والتمييز؛

    • عندما يقارن الجناة الحياة الجنسية لشريكهم مع آخرين أو من خلال الإهانة.
    • في الزواج أو العلاقة، عندما يجبر الجاني الزوج أو الشريك على الجماع في أماكن أو أوقات غير مرغوب فيها أو بطرق غير مرغوب فيها.
    •  أشكال الاعتداء الجنسي من قبل الجناة الذين يسيئون استخدام خبراتهم المهنية أو وضعهم (مثل علماء النفس والأطباء النفسيين وأطباء الأمراض النسائية والأطباء والمعلمين والموظفين العموميين والشرطة أو غيرهم من المهنيين)
    •  النكات أو التعليقات أو الشعارات أو البسبسة أو السلوكيات الجماعية التي تحدد السلوك الجنسي بلغة قذرة أو إذلال أو تطبيع الاغتصاب والاعتداء الجنسي
    • السيطرة على الجسم والحقوق الإنجابية عن طريق استخدام القوة، مثل إجبار المرأة على الولادة أو عدم الإنجاب (على سبيل المثال، الإكراه على الإجهاض أو منع الوصول إلى وسائل منع الحمل الصحية، أو عمليات التعقيم الإلزامية أو غيرها من العمليات التي تتم بدون موافقة، وما شابه)
    • الاعتداء الجنسي على الحيوانات
    • تشويه الأعضاء التناسلية (جميع التدخلات غير الطبية التي لا رجعة فيها والتي تستهدف الأعضاء التناسلية للفتيات أو الأولاد، ضد سلامتهم الجسدية أو الطقوس الثقافية للأطفال الذين لا يمكنهم الموافقة قانونيا)
    • الإزعاج المستمر لشخص ما جسديًا أو عبر أدوات افتراضية (المطاردة، التهديد الممنهج / الضغط / الابتزاز من قبل الجاني، أو إجبار الأشخاص على سلوكيات جنسية)

يمكن زيادة هذه الأمثلة.

خشونت جنسی، مشتمل بر تعرض جنسی، آزار جنسی و تجاوز جنسی است.

این مفاهیم رایج، ممکن است به عنوان اصطلاحات حقوقی متفاوت باشند. در قانون مجازات ترکیه، جرایم خشونت جنسی با اصطلاحات زیر طبقه بندی می‌شوند:

  • آزار جنسی : اعمال جنسی آزاردهنده بدون تماس و لمس که با ابزارهای ارتباطی کلامی، چشمی، با زبان بدن، به وسیله‌ی پُست یا ابزار ارتباطی الکترونیکی انجام می‌شود. (ماده‌ی جزایی: TCK 105)
  • تعرض جنسی : تماس و لمس ناخواسته، اقدام به تجاوز جنسی، مجبور کردن شخص به انجام اعمال جنسی مانند رابطه جنسی دهانی و دخول. (ماده‌ی جزایی: TCK 102)
  • تجاوز جنسی واجد شرایط : تجاوز جنسی (ماده‌ی جزایی: TCK 102/2)
  • سواستفاده‌ی جنسی از کودکان : این به بهره کشی جنسی از کودکان ( هر فرد زیر 18 سال کودک محسوب می شود.) توسط شخصی اشاره دارد که مسئولیت سن و سطح رشد آنها را بر عهده دارد و با او رابطه اعتماد یا قدرت دارد. کلیه‌ی رفتارهای جنسی با کودکان، اجبار کودکان به ازدواج یا فحشا، بهره کشی از کودکان برای مطالب مستهجن، مقاصد تجاری و غیره را شامل می شود. (ماده‌ی جزایی: TCK 103)

خشونت جنسی مربوط به تمایلات جنسی نیست، بلکه مربوط به استفاده زور و اعمال قدرت است.

استفاده از زور چیست؟

استفاده از زور (اجبار) همیشه به معنای استفاده از نیروی فیزیکی نیست. مرتکبین خشونت جنسی می‌توانند از روش‌هایی مانند فشار عاطفی و روانی، تهدید، باج گیری و مواردی از این دست استفاده کنند.

علاوه بر این، در روابط نابرابر بر پایه‌ی سلسله مراتب قدرت، مرتکبین می‌توانند از امتیاز یا موقعیت خود به عنوان ابزار، در جهت اعمال زور استفاده کنند. آن‌ها ممکن است با قدرت گرفتن از فشارهای اجتماعی علیه جنسیت، گرایش جنسی یا هویت‌های جنسیتی، یا با استفاده از تعصب‌ها و تعمیم‌دهی‌ها در مورد یک شغل ویژه، رفتار خشونت آمیزی داشته باشند.

نمونه‌های زیر نیز می‌توانند اشکال خشونت جنسی علیه افراد یا گروه‌ها بر اساس استفاده از زور و تبعیض باشند;

    • وقتی خشونت‌گر میل جنسی شریک خود را با دیگری مقایسه کرده و او را تحقیر می‌کند.
    • وقتی در ازدواج یا رابطه، فرد خشونت گر، همسر یا شریک جنسی خود را مجبور به رابطه‌ی جنسی در مکان، زمان و شیوه‌های ناخواسته می‌کند.
    • انواع تجاوز جنسی توسط خشونت‌گرانی که از تخصص یا موقعیت حرفه‌ای خود سواستفاده می‌کنند (مانند روانشناس، روانپزشک، پزشک متخصص زنان، سایر پزشکان، معلمان، مقامات دولتی، پلیس یا سایر متخصصان حرفه‌ای)
    • جوک‌ها، نظرات، شعارها، انواع متلک گفتن‌ها یا رفتارهایی گروهی‌ که رفتار جنسی را با زبان کثیف یا تحقیرآمیز نمایان می‌کند، یا تجاوز و آزار جنسی را عادی‌سازی می‌کند.
    • کنترل بدن و حق باروری با استفاده از اعمال زور. اجبار به زایمان یا عدم زایمان (به عنوان مثال، جلوگیری از دسترسی به پایان خودخواسته‌ی بارداری یا روش‌های سالم پیشگیری از بارداری، عقیم سازی اجباری و مواردی از این دست)
    • سواستفاده‌ی جنسی از حیوانات
    • مثله کردن اندام جنسی (کلیه‌ی مداخلات غیرقابل برگشت بر روی اندام جنسی کودکان دختر یا پسر که از لحاظ پزشکی الزامی برای انجام‌شان نیست، و اجرای چنین مناسک فرهنگی برای کودکانی که از نظر قانونی امکان رضایت دادن ندارند)
    • آزار دادن مداوم شخص به صورت فیزیکی یا از طریق ابزارهای مجازی (تعقیب، تهدید سیستماتیک / فشار / باج‌گیری توسط خشونت‌گر، یا اجبار افراد به رفتارهای جنسی)

هر کدام از مصادیق خشونت جنسی ممکن است شامل اعمالی باشد که در چندین دسته قرار می‌گیرد …

Cûreyên tundkariya zayendî yên tên zanîn tacîza zayendî, îstîsmara zayendî û tecawiz e. 

Ev têgeh dibe ku weke termên hiqûqî ji hev cida bibin. Di Qanûna Cezayan a Tirkan de sûcên tundkariya zayendî bi van terman hatiye dabeşkirin;

  • Tacîza Zayendî: Ew cûre liv û tevgerên zayendî ne ku tê de temas nîne, bi devkî, çavan, zimanê laşî, bi rêya navgînên posta an jî peyamşandinê yên elektronîk pêk tên û mirovan aciz dikin. (Qanûna Cezayan a Tirkan (TCK) Xala 105an)
  • Êrîşa Zayendî: Destdayînên ku temas tê de hebin û nebin, hewldana tecawizê, bi darê zorê bike ku kesek oral seksê bike an jî penetrasyonê bike û yên weke wan. (Qanûna Cezayan a Tirkan (TCK) Xala 102an)
  • Êrîşa Zayendî ya Xurt: Tecawiz. (Qanûna Cezayan a Tirkan (TCK) Xala 102/2an)
  • Îstîsmara Zayendî ya li Zarokan: Hemû liv û tevgerên zayendî yên ku mezin li zarokan dikin, zarokan bi darê zorê bizewicînin an jî fihûşê bi wan bidin kirin, bi amûrên pornografîk û armancên bazirganiyê zarokan îstîsmar bikin û yên weke wê (Qanûna Cezayan a Tirkan (TCK) Xala 103an)

Tundkariya zayendî ne bi zayendîtiyê re lê bi bikaranîna hêzê re têkildar e. 

Bikaranîna hêzê çi ye?

Bikaranîna hêzê (zordarî) her wextê ne di wateya bikaranîna hêza fizîkî de ye. Faîlên zayenda civakî dibe bi zexta hisî, beralîkirina psîkolojîk, gefxwarin, şantaj û yên weke wan jî û bêyî destûr hebe liv û tevgerên zayendî bi kesekê bidin kirin.  

Li gel vê, di têkiliyên newekhev ên hiyerarşî tê de hene, faîl dikarin îmtiyaz û statuya xwe jî bikin amûreke zextan. Dikarin quwetê ji zextên civakî yên li dijî zayend, meyl an jî nasnameyekê, pêşdarazên li dijî pîşeyekê bigirin û tundkariyê bikin. 

Li xwarê mînakên cûreyên tundkariya zayendî yên li dijî girseyan an jî şexsan hene ku di encama bikaranîna hêzê û cidakariyê de pêk tên;

    • Faîl dikare zayendîtiya hevala xwe bide ber ya hinên din û wê biçûk bixe
    • Di dema zewacê an jî destgirtîtiyê de faîl dikare li cih û bi şêweyên ku hevjîn an jî hevala wî naxwaze daxwaza hevşabûnê bike
    • Ew şêweyên ku faîl pisporî an jî statuyên xwe yên pîşeyî ji bo tiştên ne baş bikar tîn (Weke mînak psîkolog, psîkiyatr, jînekolog, doktor, dersdar, erkdarê dewletê, polîs an jî pisporên din ên pîşeyî)
    • Henek, şîrove, slogan, şêweyên tezahuratkirinê an jî rîtuelên girseyî yên liv û tevgerên zayendî û dijûn û biçûkxistinê weke hev dibîne, tecawizê normal dibîne
    • Bi hêzê mafên laş û zêdebûnê bixe bin kontrola xwe; zarokanîn an jî zarokneanîna bi darê zorê (Mînak, nehêle rêbazên kontrola zarokanînê ên sterîl an jî kurtajê bidest bixe, operasyonên stewrkirinê yên bê destûr an jî bi neçarî tên kirin û yên weke wan.)
    • Îstîsmara zayendî ya li dijî ajalan
    • Seqetkirina genîtal (hemû midaxeleyên ku ji hêla tibî ne hewce ne, ên li dijî hevgirtina laşî yên ziyaneke mayînde didin organên genîtal ên zarokên keç û kuran, rîtuelên zayendî yên zarok ji hêla qanûnan ve nikarin destûrê bidin)
    • Museletbûna di jiyana rast û ya sanal de (şopandina bi israr/stalking, şopandin, faîl bi awayekî sîstematîk gefê dixwe/zext û zor/şantaj û bi darê zorê liv û tevgerên zayendî pê bide kirin)

Ev mînak dibe bên zêdekirin…

KavramlarTerms Related to Sexual Violenceالمفاهيممفاهیم Têgeh

Cinsel şiddeti ifade etmek, bu konuyu yorumlamak veya tartışmak üzere cinsel şiddetle ilgili çeşitli ifadeler ve kavramlar kullanırız. Kullandığımız kavramlar duygu ve düşüncelerimiz kadar, toplumun bize aşıladığı mesajları ve önyargıları da içerir.


Kavramlar neden önemlidir?

  • Kavramlar bir şiddeti tanımlayabilmemiz için önemlidir. Bize yönelik bir şiddet davranışının adını koyamadığımızda üzerimizde yarattığı travmatik etkilerin farkında olmayabiliriz, bunları yok sayabilir veya geçiştirebiliriz. Şiddeti onu tanımlayan bir kavramla ifade ettiğimizde, onu fark etmemiz ve onunla mücadele etmemiz kolaylaşabilir.

    Kullandığımız bazı kavramlar toplum olarak içselleştirdiğimiz yanlış inanışları yeniden üretebilir. Örneğin cinsel şiddetin cinsel dürtülerden kaynaklandığı, hastalık gibi gerekçelerle önlenemez olduğu, faillerin tanıdığımız güvendiğimiz kişiler olamayacağı gibi yanlış mesajlar içerebilir.

    Kullandığımız kavramların şiddet failleri, şiddetten hayatta kalan kişiler ve şiddetin tanıkları üzerinde nasıl bir etki oluşturabileceğini sorgulamak önemlidir. Şiddeti yeniden üreten, genelleme yapan, yargılayıcı ve mağdur suçlayıcı yaklaşım içeren kavram ve ifadeler iyi niyetle kullanılsa da, insanlar üzerinde onları hedef gösteren, travmalarını tetikleyen vb. olumsuz duygular yaratabilir, dahası hak ihlali içerebilirler.

Dilimizi şiddetsiz iletişim ve hak-temelli yaklaşımı destekleyici biçimde kullanabilir, geliştirebiliriz. Kavramlar üzerine düşünüp tartışarak alternatif, güçlendirici kavramlar oluşturabilir ve kullanabiliriz.

Bu bölüm şiddet türlerini açıklamaya yönelik tanım ve örnekler içerdiğinden rahatsız edici olabilir veya şiddet deneyimlerini hatırlatabilir. Lütfen iç sesinizi dinleyin ve kötü hissettiğinizi fark ettiğinizde nefes alıp okumayı bırakabileceğinizi kendinize hatırlatın.


Cinsel şiddet ve istismar konularında sıkça karşılaşabileceğimiz kavramlar şunlar olabilir:

  • Fail: Cinsel şiddet fiilini gerçekleştiren kişi. Hukuk terimi olarak da kullanılır. Bazı yerlerde saldırgan kelimesi de cinsel saldırı uygulayan kişi anlamında kullanılmaktadır.
  • Mağdur: Kendisine haksızlık edilmiş, haksızlığa uğramış kişi anlamına gelir. Cinsel şiddete maruz bırakılan kişi anlamında kullanılır. Aynı zamanda hukuk terimidir.
  • Hayatta Kalan: Hayatının bir döneminde cinsel şiddetin herhangi bir biçimine maruz bırakılmış olan. İngilizce’de survivor kelimesinden gelmektedir. Cinsel şiddete maruz bırakılmış bireyler için, ‘mağdur’ ya da ‘kurban’ yerine daha güçlendirici olan ‘hayatta kalan’ kelimesinin kullanılması tercih edilebilir. Hangi tanımı kullanacağına en iyi kişinin kendisi karar verir.
  • Onay (Rıza): Kişinin belirli bir cinsel davranışı yaşamak istediğini özgür iradesiyle, sözlü veya bedensel ifade yoluyla net ve açık olarak belirtmesi olarak tanımlanabilir. Cinsel davranışın başladığı an kişiden kişiye farklılık gösterir. Onay sınır ihlallerinin önüne geçmek için pratik bir uygulamadır. Onay tek seferliktir. Bir cinsel davranışa onay vermek o davranışın her zaman kabul edileceği anlamına gelmez. Onay geri çekilebilirdir. Bir cinsel davranışa başlamak için onay vermek, onu sürdürmek için de onayın olduğu anlamına gelmez. Hukukta “rıza” kavramı kullanılır. Bir cinsel davranış karşısında sessiz kalmak onay göstergesi değildir. Sürekli cinsel talebin ya da tehdidin olduğu; baskı içeren koşullarda ya da kişinin karar verebilecek durumda olamayacağı durumlarda onaydan bahsedilemez. Cinsiyeti, cinsel yönelimi, cinsiyet ifadesi ne olursa olsun onay kavramı herkes içindir.
  • Tecavüz: Kelime olarak sınırı aşmak, geçmek, saldırmak anlamındadır. Türk Ceza Kanunu’nda tecavüz bedene organ veya bir cismin penetre edilmesi ile oluşan suçtur. Tecavüz yetişkine yönelik gerçekleştiğinde “nitelikli cinsel saldırı”, çocuğa yönelik gerçekleştiğinde “cinsel istismar” suçu olarak tanımlanır.
  • Cinsel istismar: uluslararası sözleşmeler ve ulusal hukuk metinlerinde çocuk olarak tanımlanan bireylerin (18 yaşına kadar her birey çocuktur), yaşı ve gelişim düzeyi açısından kendi sorumluluğunu taşıyan, güven ya da güç ilişkisi içinde olduğu bir kişi tarafından cinsel olarak sömürülmesi anlamına gelir. Cinsel istismar akranlar arası merak odaklı cinsel oyunlar ya da akranlar arası onaya dayalı cinsel davranışlar ile karıştırılmamalıdır. Cinsel istismar bir cinsel şiddet türüdür. Cinsel istismar, tüm diğer cinsel şiddet eylemleri gibi cinsellikle değil güç ve hiyerarşi ile ilgilidir. Çocuğu cinsel olarak istismar eden kişi şiddet eylemini çocuğun fiziksel, duygusal, bilişsel ve deneyimsel açıdan daha zayıf oluşunu kötüye kullanarak gerçekleştirir. Çocuğun güçsüz konumda oluşu sanıldığının aksine fiziksel farklılıklardan çok duygusal, bilişsel ve toplumun çocuğa yüklediği değerdeki farklılıklara dayanır. Çocukların birer birey olarak görülmediği, çocuk haklarının işletilmediği, kapsamlı cinsellik eğitimine erişimin bulunmadığı, çocuklara söz hakkı tanınmayan, yetişkinlerin çocuklar üzerinde yoğun otorite kurduğu toplumlarda çocukların, özellikle yakınlarındaki kişiler tarafından, istismara maruz bırakılma oranları daha yüksektir. Çocuklar; korunma, destek ve doğru uzman yaklaşımıyla yaşadıkları cinsel istismar sonrasında şifa bulabilir, mutlu ve üretken bir yaşama sahip olabilirler. Sessizliği kırmak, her istismarın bildirimini yapmak ve cezasızlığı kaldırarak adaleti sağlamak ilk adımdır.
  • Erken Yaşta Zorla Evlendirme:  Yasal olarak onay veremeyen ve sözleşme imzalayamayan bireylerin, yani çocukların evlendirilmesi bir istismar biçimidir ve suçtur. Bazı kültürlerde rızası inşa edilen veya ebeveynlerin evliliğe zorladığı ergenler de bu şiddet türüne maruz bırakılır. Çocukların ve ergenlerin evlendirilmesi, çalıştırılması, ticari amaçlı sömürülmeleri çocuk hakları ihlalidir. Aynı zamanda çocuklar üzerinde doğrudan veya dolaylı ekonomik, fiziksel, duygusal ve cinsel şiddet uygulanması anlamına gelir.
  • Pedofil: Pedofil tıbbi bir terimdir. Yetişkin bir kimsenin cinsel eğiliminin çocuklara yönelik olmasına neden olan psikoseksüel rahatsızlık olarak tanımlanır. Pedofil teriminin cinsel istismar faili anlamında kullanılması yanlıştır. Tüm istismar faillerinin psikoseksüel rahatsızlıktan kaynaklı şiddet uyguladıkları yanlış inanışına ya da pedofili teşhisi olan kişilerin bütününü de istismarcı olarak etiketlenmesine sebep olabilir.
  • Tecavüz Kriz Merkezleri (TKM): Temel olarak tecavüz, cinsel istismar ve cinsel şiddete maruz bırakılan kişilere destek hizmeti veren, toplum temelli işleyen sivil kurumlardır. Türkiye’de henüz Tecavüz Kriz Merkezleri bulunmamaktadır, birçok farklı ülkede TKM’lerin farklı modelleri bulunmaktadır. Tecavüz Kriz Merkezleri hizmetleri; hayatta kalana ve yakınlarına hukuki-adli süreçte destek sunulması, acil kriz hattı hizmetiyle başvuruların alınması ve takibi, sosyal destek koruyucu-önleyici programları ve topluma yönelik farkındalık arttırıcı eğitim programları olarak kategorilendirilebilir. TKM’ler her zaman hastane içinde bir birim olarak bulunmazlar. Bir ulusal ağa bağlı ülke genelinde çalışabilir ya da yerel hizmet verebilirler. Bağımsız çalışan ve stratejik ortakları olan kurumlar olarak çalışabilirler. Sığınma evi veya kadın danışma merkezi içerisinde bir birim olarak çalışabilirler. Bakanlık veya belediyeye bağlı bir merkez olarak hizmet verebilirler. 
  • Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM): Türkiye’de çocuk ihmali ve istismarına yönelik destek hizmeti vermek üzere özel olarak tasarlanmış kamu kurumlarıdır. Türkiye’de yetişkinlere yönelik henüz verilemeyen tek kapı hizmet modeli ÇİM’ler aracılığıyla çocuklara verilebilmektedir. Cinsel istismara maruz bırakılan çocukların koruma altına alındığı, ifadesinin çocuğu örselemeyecek şekilde bir kere alındığı, adli muayene, sağlık, psikolojik ve hukuki hizmetlerin tek bir yerde verildiği merkezlerdir.
  • Acil Destek Hattı: Acil destek hatları tecavüz ve cinsel saldırı durumlarında kriz yönetimi ve yönlendirme yapan telefon hatlarıdır. Sadece danışma hizmeti vermedikleri için 7-24 hizmet vererek yönlendirme yapabilmesi; bu konuda özel eğitim almış deneyimli uzman psikologların bu hatlarda çalışması, bu hizmete yönelik bir standarttır. Cinsel saldırı ve tecavüz vakaları travmatik ve şok yaratabilen durumlar olduğundan hayatta kalana doğru yaklaşım, bilgi ve güvenlik ihtiyacının gerekli yönlendirmeler yapılarak karşılanması, talep durumlarında hayatta kalanın hastane, polis gibi süreçlerinde vakit geçirmeksizin bu konuda eğitimli ve deneyimli avukat, psikolog ve sosyal çalışanlara erişebilmesini sağlamak gibi işlevleri bulunur. Ülkemizde sadece cinsel şiddete özel bu hizmeti verebilen ulusal veya yerel bir acil hat bulunmamaktadır. Acil durumlarda 183 Sosyal Hizmet Hattı ve 155 Polis İmdat aranabilir.
  • Destek Birimleri: Destek birimleri, cinsel şiddet türlerine yönelik, şiddete maruz bırakılanlara destek hizmeti veren sivil, yerel veya kamu kurumlarına ait birimlerdir. Örneğin bir belediyenin “Alo kadına yönelik şiddet hattı”, Aile ve Çalışma Bakanlığı'na bağlı sosyal hizmet merkezi, bir sivil toplum kurumunun yürüttüğü danışma hattı, kadın sığınağı gibi dayanışma ve destek sunan birimler destek birimleridir. Baro’lara bağlı adli yardım büroları, aile içi şiddete yönelik savcılık birimleri, aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele asayiş birimleri gibi polis birimleri, ÇİM’ler, Çocuk Koruma Merkezleri, okulların rehberlik birimleri, danışma merkezleri veya danışma hatları da destek birimleridir.
  • Tecavüz Kiti: Tecavüz veya beden bütünlüğüne yönelik cinsel saldırı sonrası yapılan adli tıp muayenesinde, bedenden delil toplamayı ve bunları yok olmadan uzun süre muhafaza edebilmeyi kolaylaştırmak için tasarlanmış tek kullanımlık araç takımıdır. Tecavüz kitinin içinde beden muayenesinde elde edilen delilleri toplamak ve saklamakta kullanılan araç ve materyaller bulunur. Bir kutu veya büyükçe bir kâğıt zarf şeklinde olabilir. Tecavüz kitleri, faile ait DNA vb. deliller toplandıktan sonra mühürlenerek yıllarca saklanabilmektedir. Bunun amacı, saldırıya uğrayan ve çeşitli sebeplerle henüz resmi bildirim veya şikâyette bulunmak istemeyen hayatta kalanların, kendilerini güvende ve hazır hissederek suçu bildirene kadar suçu ispatlayacak delillerin muhafaza edilmesidir. Türkiye'de maalesef resmi şikâyette bulunmadan adli muayenenin yapılması, tecavüz kitlerinin hayatta kalanın ismi kayıtlarda geçmeden anonim olarak saklanması gibi bir uygulama bulunmuyor.

We use a variety of expressions, terms and concepts/terms related to sexual violence to express, interpret or discuss sexual violence. The concepts we use include the messages and prejudices that society instills, as well as our feelings and thoughts.


Why are the concepts important?

  • Concepts are important for us to be able to define the violence. When we cannot name a violent behavior against us, we may not be aware of the traumatic effects it has had on us, and we can ignore or avoid them. When we can express the violence that we experienced through clear, well-defined language and concepts, it can be easier for us to recognize it and to combat it.

    Some of the concepts we use can reproduce myths and inaccurate beliefs that we as a society have internalized. For example, they may contain false messages that sexual violence is caused by sexual urges, that it cannot be prevented due to reasons such as illness, and that the perpetrators cannot be people we know and trust.

    It is important to question how the concepts we use can have an impact on perpetrators of violence, survivors and witnesses of violence. Although concepts and expressions that reproduce, generalize, judge and blame the victim may be used by people acting with good intentions, they target people, trigger their trauma, etc. They can create negative feelings. Moreover, they may violate our rights.

We can use and develop our language in a way that supports nonviolent communication and a rights-based approach. By thinking and discussing concepts, we can create and use alternative, empowering concepts.

Since this section contains descriptions and examples in order to explain forms of violence, it can be disturbing or can bring back memories of violence. Please listen to yourself and remind yourself that when you notice that you are feeling bad ,you can take a breath and stop reading.


Concepts that we may encounter frequently regarding sexual violence and abuse may be as follows:

  • Perpetrator: The perpetrator is the person who committed the act of sexual violence. It is also used as a legal term. In some places, the word “offender” is used to refer the person who committed sexual assault.
  • Aggressed/Victim: A victim or the aggressed refers to a person been subjected to injustice, whose rights has been violated. It is used to refer to the person subjected to sexual violence. It is also a legal term.
  • Survivor: Survivor is the person been subjected to any form of sexual violence at some point in life. The English concept has been borrowed into many languages, including Turkish. For individuals who have been subjected to sexual violence, it may be preferable to use “survivor” as the more empowering word rather than “aggressed” or “victim”. The persons themselves decide which definition to use for themselves.
  • Consent: Consent can be defined as expressing the person’s desire to experience a certain sexual behavior, and should be clearly and explicitly expressed verbal or physical expression. The exact moment the sexual behavior starts differs from person to person. Consent is a practical application to prevent the violations of boundaries. Consent is valid for one time. Consenting to a sexual behavior once does not mean that the same sexual will always be welcomed or accepted. Consent can be withdrawn. Giving consent to initiate a sexual act does not necessarily mean that the consent is given for the whole process. The concept of “consent” is used in law. Being silent in the face of a sexual act is not a sign of consent. Consent cannot be granted in conditions where there is a constant sexual demand or threat, involving pressure, or in situations where the person is not able to make a decision. Regardless of their gender, sexual orientation, gender expression, the concept of consent is applicable to everyone.
  • Rape: : As a word, rape means violating and crossing the boundaries, taking by force. In the Turkish Penal Code, rape is a crime committed by means of inserting an organ, or other object, into the body. Rape is defined as “qualified form of sexual assault” when it occurs against an adult and as “molestation” when it is committed against a child.
  • Sexual Abuse Against Children: Sexual abuse; means the sexual exploitation of persons defined as children under international conventions and national legislation (each human being below the age of 18 is a child) by persons, who are responsible for their own actions in parallel to their age and level of development, and who have a relationship of trust or power with children. Sexual abuse should not be confused with sexual games between peers for curiosity or consent-based sexual behavior between peers. Sexual abuse is a form of sexual violence. Sexual abuse, like all other acts of sexual violence, is not about sexuality, but about the use of force and hierarchy. The person, who sexually abuses the child, performs the act of violence by abusing the child’s physical, emotional, cognitive weakness in terms of experience. Contrary to what is thought, the weakness of the child is based on the different emotional, cognitive levels and values socially assigned to them rather than physical differences. In societies where children are not seen as individuals, children’s rights are not provided, there is no access to comprehensive sex education, the children’s rights of bodily integrity and autonomy are unrecognized and the adults have intense authority over children, the children are more likely to be exposed to abuse, especially by persons close to them.

  • Sexual abuse is a form of sexual violence. Sexual abuse, like all other acts of sexual violence, is not about sexuality, but about the use of force and hierarchy. The person, who sexually abuses the child, performs the act of violence by abusing the child’s physical, emotional, cognitive weakness in terms of experience. Contrary to what is thought, the weakness of the child is based on the different emotional, cognitive levels and values socially assigned to them rather than physical differences. In societies where children are not seen as individuals, children’s rights are not provided, there is no access to comprehensive sex education, the children’s rights of bodily integrity and autonomy are unrecognized and the adults have intense authority over children, the children are more likely to be exposed to abuse, especially by persons close to them.

  • Early and Forced Marriage:   Marrying off individuals who cannot legally consent and cannot sign a contract, namely children, is a form of abuse and a crime. In some cultures, adolescents whose consent has been built or who are forced into marriages by parents are also exposed to this form of violence. The forced marriage, forced employment and commercial exploitation of children and adolescents are violations of children’s rights. It also means the direct or indirect economic, physical, emotional and sexual violence against children.
  • Paedophilia: Paedophilia (sometimes spelled pedophilia) is a medical term. It is defined as a psychosexual disorder that causes an adult’s sexual desires to be directed towards children. It is wrong to automatically use the term paedophile to refer to the perpetrator of child sexual abuse. It may lead to the misconception that all abusers use violence due to psychosexual disorders, or to label all individuals diagnosed with paedophilia as abusers.
  • Rape Crisis Centers: Essentially, Rape Crisis Centers are community-based civil society organizations that provide support services to those who have been subjected to rape, sexual abuse and sexual violence. Currently there is no Rape Crisis Centers in Turkey. There are different models of these centers in different countries. Rape Crisis Center services can be categorized as providing support to survivors and their relatives in the legal-judicial process, receiving and following up on contact with the emergency crisis line service, social support protective-preventive programs and awareness-raising training programs for the society. These are not always found as a unit within a hospital. They can work countrywide or provide local services or form a node in a national network. They can work independently or as organizations having strategic partners. They can work as a unit within a shelter or a women’s counseling center. They can serve as a center under a ministry or municipality.  
  • Child Monitoring Center (ÇİM): Child Monitoring Centers are the public institutions in Turkey that provide support services designed specifically against the child negligence and child exploitation. While the “One Front Door” model of a Rape Crisis Center, where all support services are housed under one roof, does not yet exist for adults in Turkey, it does exist for children in this country through these centers. At these centers, children who have been subjected to sexual abuse are taken under state protection, their testimony is taken a single time and with great care without harming the child, and forensic examination, healthcare, psychological and legal services are provided all in the same place.
  • Emergency Support Hotline:  Emergency support hotlines are phone lines that provide crisis management and referrals in cases of rape and sexual assault. It is a standard for this service to employ experienced psychologists, specially trained in this field, while also having ability to provide 24-7 referrals to and information about other service providers. Since sexual assault and rape cases are traumatic and shocking, this hotline provides the necessary support for the survivors, meeting the need for information and safety while providing guidance, ensuring that the survivor has access to trained and experienced lawyers, psychologists and social workers immediately, even before traveling to a hospital, police station, etc. There is no national or local emergency line in our country that can provide this service specifically for sexual violence cases. In case of emergency, call 183 the Social Service Hotline or 155 the Police Emergency Hotline.
  • Support Services: Support Services are programs run by non-governmental organizations (NGOs) and governmental bodies that provide support services for people who have been exposed to violence. For example, these can be organizations which provide solidarity and support such as a municipality’s “Alo Violence against Women” hotline, social service centers run by the Ministry of Family, Labor and Social Services, a NGO’s counseling hotline, or a women’s shelter. Legal aid offices provide by regional Bar Associations, prosecutors’ offices prosecuting domestic violence, specialized law enforcement units such as those combating domestic violence and violence against women, Child Monitoring Centers (ÇİMs), Child Protection Centers, guidance units of schools, counseling centers and hotlines are also the examples of the support units.
  • Rape Kit: A rape kit is a single-use toolkit designed to facilitate collecting physical evidence after rape or sexual assault, allowing for a forensic examination, and also preserving this evidence for a long time. The rape kit contains the tools and materials used to collect and store evidence obtained during the physical examination. It can be in the form of a box or a large paper envelope. After collecting the evidence like the DNA of perpetrator, etc., rape kits can be sealed and stored for years. The purpose of this is to preserve the evidence that will prove who perpetrated the crime, and also allow survivors who have been attacked and who do not immediately want to file an official report or complaint for any reasons to feel safe and secure while also maintaining the evidence if they do choose to later report a crime. Unfortunately, currently in Turkey rape kits may be collected without a criminal complaint but the actual forensic examination of the kit will not be done without an official complaint. Between collection and filing a complaint, the records of rape kits to be stored without disclosing the names of the survivor in order to protect their anonymity.

نستخدم مجموعة متنوعة من التعبيرات والمفاهيم المتعلقة بالعنف الجنسي للتعبير عن العنف الجنسي أو تفسيره أو مناقشته. تشمل المفاهيم التي نستخدمها الرسائل والأحكام المسبقة التي يغرسها المجتمع فينا ، بالإضافة إلى مشاعرنا وأفكارنا

لماذا المفاهيم مهمة?

  • ● المفاهيم مهمة بالنسبة لنا لنكون قادرين على تعريف العنف. عندما لا نتمكن من تسمية سلوك عنيف ضدنا ، فقد لا نكون على دراية بالآثار الصادمة التي تركها علينا ، ويمكننا تجاهلها أو تجنبها. عندما نعبر عن العنف بمفهوم نحدده ، قد يكون من الأسهل علينا التعرف عليه ومكافحته

    يمكن لبعض المفاهيم التي نستخدمها إعادة إنتاج المعتقدات الخاطئة التي نستوعبها كمجتمع. على سبيل المثال ، قد يحتوي على رسائل كاذبة مثل العنف الجنسي الناجم عن دوافع جنسية ، ولا يمكن منعه لأسباب مثل المرض ، ولا يمكن أن يكون الجناة أشخاصًا نعرفهم ونثق بهم.

    ● من المهم أن نتساءل كيف يمكن للمفاهيم التي نستخدمها أن يكون لها تأثير على مرتكبي أعمال العنف والناجين وشهود العنف. على الرغم من أن المفاهيم والتعبيرات التي تعيد إنتاج الضحية وتعممها وتحكم عليها وتدينها تُستخدم بحسن نية ، إلا أنها تستهدف الأشخاص وتسبب صدماتهم ، إلخ يمكن أن تخلق مشاعر سلبية ، علاوة على ذلك ، قد تحتوي على انتهاكات للحقوق.

يمكننا استخدام لغتنا وتطويرها بطريقة تدعم التواصل اللاعنفي والنهج القائم على الحقوق. من خلال التفكير ومناقشة المفاهيم ، يمكننا إنشاء واستخدام مفاهيم تمكين بديلة.

بما أن هذا القسم يحتوي على أوصاف وأمثلة لشرح أنواع العنف ، فقد يكون مزعجًا أو يذكر بتجارب العنف. يرجى الاستماع إلى صوتك الداخلي وتذكير نفسك أنه عندما تلاحظ أنك تشعر بالسوء يمكنك التوقف عن التنفس والقراءة.


قد تكون المفاهيم التي قد نواجهها بشكل متكرر فيما يتعلق بالعنف والاعتداء الجنسيين:

  • ● الجاني من ارتكب فعل العنف الجنسي. يتم استخدامه أيضًا كمصطلح قانوني. في بعض الأماكن ، تُستخدم كلمة "معتد" للإشارة إلى الشخص الذي ارتكب الاعتداء الجنسي
  •  الضحية: : يقصد بها الشخص الذي تعرض للظلم أو. تستخدم لتعني الشخص الذي تعرض للعنف الجنسي. إنه أيضًا مصطلح قانوني
  •  الناجي:: تعرض لأي شكل من أشكال العنف الجنسي في مرحلة ما من حياته. تأتي من كلمة ناجي في اللغة الإنجليزية. بالنسبة للأفراد الذين تعرضوا للعنف الجنسي ، قد يكون من الأفضل استخدام كلمة "ناجية" أكثر تمكينًا بدلاً من "ضحية". أفضل شخص يقرر أي تعريف يجب استخدامه
  •  الموافقة (الموافقة): يمكن تعريفها على أنها التعبير عن رغبة الشخص في تجربة سلوك جنسي معين ، بشكل واضح وصريح من خلال التعبير اللفظي أو الجسدي. تختلف اللحظة التي يبدأ فيها السلوك الجنسي من شخص لآخر. إنه تطبيق عملي لمنع انتهاكات حدود الموافقة. التأكيد مرة واحدة. الموافقة على السلوك الجنسي لا يعني أنه سيتم قبوله دائمًا. الموافقة قابلة للسحب. الموافقة على الشروع في فعل جنسي لا تعني الموافقة على مواصلته. يستخدم مفهوم "الموافقة" في القانون. الصمت في مواجهة فعل جنسي ليس علامة على القبول. هناك طلب أو تهديد جنسي مستمر ؛ لا يمكن ذكر الموافقة في الظروف التي تنطوي على ضغط أو في المواقف التي لا يكون فيها الشخص قادرًا على اتخاذ قرار. بغض النظر عن جنسهم أو توجههم الجنسي أو تعبيرهم عن الجنس ، فإن مفهوم الموافقة هو للجميع
  • الاغتصاب: يعني العبور والهجوم. في قانون العقوبات التركي ، يعتبر الاغتصاب جريمة ناجمة عن اختراق الجسم لعضو أو شيء ما. يُعرَّف الاغتصاب بأنه "اعتداء جنسي مشروط" عندما يحدث ضد شخص بالغ وكجريمة "اعتداء جنسي" عندما يُرتكب ضد طفل.
  •  الاعتداء الجنسي على الأطفال: تعريف الاعتداء الجنسي فقط كافٍ أيضًا. يُعرَّف الاعتداء الجنسي على أنه الاستغلال الجنسي للأفراد الذي يُعرَّف على أنهم أطفال (كل فرد طفل حتى سن 18 عامًا) من قبل شخص بالغ في الاتفاقيات الدولية والنصوص القانونية الوطنية. عندما يحدث داخل الأسرة ، يشار إليه باسم "الاعتداء الجنسي المنزلي". الأطفال؛ مع الحماية والدعم ونهج الخبير الصحيح ، يمكنهم العثور على العلاج والحصول على حياة سعيدة ومثمرة بعد الاعتداء الجنسي. الخطوة الأولى هي كسر حاجز الصمت والإبلاغ عن كل إساءة وتحقيق العدالة من خلال إزالة الإفلات من العقاب.
  •  الزواج القسري في سن مبكرة:  يعتبر زواج الأفراد الذين لا يستطيعون الموافقة قانونًا ولا يمكنهم توقيع عقد ، أي الأطفال ، شكلاً من أشكال الإساءة وجريمة. في بعض الثقافات ، يتعرض المراهقون الذين تم الحصول على موافقتهم أو يُجبر الآباء على الزواج لهذا النوع من العنف. يعتبر الزواج والعمل والاستغلال التجاري للأطفال والمراهقين انتهاكات لحقوق الأطفال. كما يعني أيضًا العنف الاقتصادي والجسدي والعاطفي والجنسي المباشر أو غير المباشر ضد الأطفال.
  •  مشتهي الأطفال: مشتهي الأطفال مصطلح طبي. يتم تعريفه على أنه اضطراب نفسي جنسي يتسبب في توجيه التوجه الجنسي للبالغين إلى الأطفال. من الخطأ استخدام مصطلح الاستغلال الجنسي للأطفال للإشارة إلى مرتكب الاعتداء الجنسي. قد يؤدي ذلك إلى الاعتقاد الخاطئ بأن جميع المعتدين يستخدمون العنف بسبب المرض النفسي الجنسي ، أو تصنيف جميع الأفراد الذين تم تشخيصهم بالاعتداء الجنسي على الأطفال كمعتدين
  • مراكز أزمات الاغتصاب (TKM): هي مؤسسات مدنية مجتمعية تقدم خدمات الدعم بشكل أساسي للأشخاص الذين تعرضوا للاغتصاب والاعتداء الجنسي والعنف الجنسي. لا توجد حاليًا مراكز أزمات اغتصاب في تركيا ، وهناك نماذج مختلفة للمعارف التقليدية في العديد من البلدان المختلفة. خدمات مركز أزمات الاغتصاب ؛ يمكن تصنيفها على أنها تقديم الدعم للناجين وأقاربهم في العملية القانونية والقضائية ، وتلقي ومتابعة الطلبات من خلال خدمة الخط الساخن لحالات الطوارئ والأزمات ، وبرامج الحماية الوقائية للدعم الاجتماعي ، وبرامج التدريب التوعوي للمجتمع. لا يتم العثور على TKMs دائمًا كوحدة في المستشفى. يمكنهم العمل في جميع أنحاء البلاد أو تقديم خدمات محلية متصلة بشبكة وطنية. يمكنهم العمل بشكل مستقل وكمؤسسات مع شركاء استراتيجيين. يمكنهم العمل كوحدة داخل ملجأ أو مركز إرشاد نسائي. يمكن أن تكون بمثابة مركز تابع للوزارة أو البلدية
  • مركز حماية الطفل (ÇİM): إهمال الطفل والمؤسسات العامة في تركيا لتقديم خدمات الدعم المصممة خصيصًا للاستغلال. لا يمكن إعطاء تركيا حتى الآن للأطفال في خدمات البالغين من خلال نموذج المروج ذات الباب الواحد. وهي مراكز يؤخذ فيها الأطفال الذين تعرضوا للاعتداء الجنسي تحت الحماية ، ويتم أخذ شهادتهم مرة واحدة دون الإضرار بالطفل ، ويتم فيها فحص الطب الشرعي والخدمات الصحية والنفسية والقانونية في مكان واحد
  • خط دعم الطوارئ: خطوط دعم الطوارئ هي خطوط الهاتف التي توفر إدارة الأزمات والتوجيه في حالات الاغتصاب والاعتداء الجنسي. القدرة على تقديم 7-24 إحالة فقط لأنهم لا يقدمون خدمات استشارية ؛ إنه معيار لهذه الخدمة أن علماء النفس المتخصصين ذوي الخبرة ، المدربين خصيصًا في هذا المجال ، يعملون على هذه الخطوط. نظرًا لأن حالات الاعتداء الجنسي والاغتصاب صادمة وصدمة ، فإن النهج الصحيح تجاه الناجي ، وتلبية الحاجة إلى المعلومات والأمن من خلال تقديم التوجيه اللازم ، وضمان وصول الناجية إلى محامين وعلماء نفس وأخصائيين اجتماعيين مدربين وذوي خبرة دون إضاعة الوقت في عمليات مثل المستشفى والشرطة ، إلخ له وظائف. لا يوجد خط طوارئ وطني أو محلي في بلدنا يمكنه تقديم هذه الخدمة فقط للعنف الجنسي. في حالة الطوارئ ، يمكن الاتصال بـ 183 خط خدمة اجتماعية و 155 شرطة للطوارئ
  •  وحدات الدعم: وحدات الدعم هي وحدات تابعة لمؤسسات مدنية أو محلية أو عامة تقدم خدمات مساندة لمن يتعرضون للعنف ضد العنف الجنسي. على سبيل المثال ، الوحدات التي تقدم التضامن والدعم مثل "خط ألو العنف ضد المرأة" التابع للبلدية ، ومركز الخدمة الاجتماعية التابع لوزارة الأسرة والعمل ، وخط الاستشارة الذي تديره منظمة غير حكومية ، ومأوى النساء هي وحدات دعم. وحدات الشرطة مثل مكاتب المساعدة القانونية التابعة لنقابات المحامين ، ووحدات الملاحقة القضائية للعنف المنزلي ، ووحدات النظام العام لمكافحة العنف ضد النساء والنساء ، و ÇİM ، ومراكز حماية الطفل ، ووحدات التوجيه في المدارس ، ومراكز الاستشارة أو الخطوط الساخنة هي أيضًا وحدات دعم
  • مجموعة أدوات الاغتصاب:هي مجموعة أدوات يمكن التخلص منها ومصممة لتسهيل جمع الأدلة من الجسد والحفاظ عليها لفترة طويلة دون إتلافها أثناء فحص الطب الشرعي الذي يتم إجراؤه بعد الاعتداء الجنسي على الاغتصاب أو السلامة الجسدية. تحتوي مجموعة أدوات فحص الاغتصاب على الأدوات والمواد المستخدمة لجمع الأدلة التي تم الحصول عليها أثناء الفحص البدني وتخزينها. يمكن أن يكون على شكل صندوق أو مظروف ورقي كبير. مجموعات الاغتصاب ، الحمض النووي للجاني ، إلخ. بعد جمع الأدلة ، يمكن ختمها وتخزينها لسنوات. والغرض من ذلك هو الحفاظ على الأدلة التي ستثبت الجريمة حتى يشعر الناجون الذين تعرضوا للهجوم والذين لا يريدون تقديم تقارير رسمية أو شكاوى لأسباب مختلفة ، بالأمان والاستعداد حتى يبلغوا عن الجريمة. لسوء الحظ ، فحوصات الطب الشرعي التي أجريت في تركيا دون شكوى رسمية ، ولم يتم العثور على الناجيات من مجموعات الاغتصاب ، مثل اسم التطبيق من قبل في السجلات المخزنة بشكل مجهول

ما از عبارات و مفاهیم مختلف مرتبط با خشونت جنسی برای بیان، تفسیر یا بحث درباره‌ی خشونت جنسی استفاده می‌کنیم. مفاهیمی که به کار می‌بریم علاوه بر اینکه شامل احساسات و افکار ما می‌شوند، شامل پیام‌ها و پیش داوری هایی هستند که جامعه به ما القا کرده است.


چرا مفاهیم اهمیت دارند؟

  • مفاهیم از این جهت که بتوانیم خشونتی را به وسیله‌ی آن‌ها تعریف کنیم برای ما مهم هستند. وقتی نمی‌توانیم روی رفتاری خشونت‌بار علیه خود نامی بگذاریم، ممکن است نتوانیم از آسیب‌هایی که به جا می‌گذارد آگاه شویم و ممکن است ازآن‌ها بگذریم ویا نادیده بگیریم. وقتی خشونت را با مفهومی بیان می‌کنیم که آن را تعریف می‌کند، تشخیص آن و مبارزه با آن برای ما آسان‌تر می‌شود.

    برخی از مفاهیمی که استفاده می‌کنیم می‌توانند باورهای نادرستی را که در جامعه درونی کرده‌ایم، بازتولید کنند. به عنوان مثال ممکن است حاوی پیام‌های نادرستی باشد، مانند اینکه خشونت جنسی ناشی از نیازها و امیال شدید جنسی است، نمی‌توان از خشونت جنسی جلوگیری کرد چون دلیل آن بیماری است یا مثلا اینکه خشونت‌گران نمی‌توانند افرادی باشند که ما می‌شناسیم و به آن‌ها اعتماد داریم.

    مهم است که بپرسیم مفاهیمی که ما استفاده می‌کنیم چگونه می‌توانند بر عاملان خشونت، قربانیان و شاهدان خشونت تأثیر بگذارند؟ مفاهیم و عباراتی که خشونت را بازتولید می‌کنند، تعمیم می‌دهند، قضاوت می‌کنند و قربانیان را نکوهش می‌کنند حتی اگر با حسن نیت استفاده ‌شوند، اما استفاده از این مفاهیم، افراد را مورد هدف قرار می‌دهد، موجب آسیب‌های روانی و مواردی از این دست می‌شود. چنین مفاهیمی ممکن است احساسات منفی ایجاد کند یا علاوه بر این موجب نقض حقوق افراد شود.

ما می‌توانیم زبان خود را به گونه‌ای گسترش داده و به کار ببریم که از ارتباط عاری از خشونت و رویکرد مبتنی بر حقوق افراد حمایت کند. با تفکر و بحث در مورد مفاهیم، می‌توانیم مفاهیم جایگزین و توانمندسازی ایجاد و استفاده کنیم.

از آنجایی که این بخش شامل توضیحات و مثال هایی برای توضیح انواع خشونت است ممکن است آزاردهنده باشد یا موجب یادآوری خاطرات خشونت شود. لطفاً به صدای درون خود گوش دهید و به خود یادآوری کنید که وقتی متوجه شدید که احساس بدی دارید می‌توانید استراحت کرده و خواندن را متوقف کنید.


مفاهیمی که ممکن است به طور مکرر در مورد خشونت و آزار جنسی با آنها روبرو شویم می‌تواند به شرح زیر باشد:

  • مرنکب:  مرتکب شخصی است که خشونت را اعمال کرده است. این مورد به عنوان یک اصطلاح حقوقی نیز استفاده می‌شود. در برخی موارد از کلمه‌ی مجرم برای اشاره به فردی که مرتکب آزار جنسی شده است استفاده می‌شود. 
  • خشونت‌دیده/قربانی: شخصی که در معرض بی‌عدالتی قرار گرفته و حقوق وی نقض شده است. از این اصطلاح برای اشاره به شخصی که مورد خشونت جنسی قرار گرفته است استفاده می‌شود و همچنین یک اصطلاح حقوقی است.
  • بازمانده:  شخصی که در مقطعی از زندگی خود مورد هر نوع خشونت جنسی قرار گرفته است. از کلمه انگلیسی Survivor به عاریت گرفته شده‌است. ممکن است ترجیح داده شود، برای افرادی که مورد خشونت جنسی قرار گرفته‌اند، به جای کلماتی چون «قربانی» یا «خشونت‌دیده»،  از کلمه‌ی قدرتمندتر «بازمانده» استفاده کرد. در نهایت خود افراد تصمیم می‌گیرند که از کدام تعریف برای خود استفاده کنند.
  • رضایت:  می‌توان آن را اراده‌ی آزاد، بیان کلامی یا بدنی فرد تعریف کرد که به وضوح و صریح بیان می‌کند که می‌خواهد رفتار جنسی خاصی را تجربه کند. لحظه‌ی شروع رفتار جنسی از فردی به فرد دیگر متفاوت است. رضایت یک کاربرد عملی برای جلوگیری از تخطی از مرزها است. رضایت برای یک بار معتبر است. یک بار رضایت به یک رفتار جنسی به معنای این نیست که همیشه آن رفتار مورد استقبال یا پذیرش قرار خواهد گرفت. رضایت را می‌توان پس گرفت. رضایت برای شروع یک عمل جنسی به معنای رضایت برای ادامه‌ی آن نیست. در حقوق از مفهوم «رضایت» استفاده می‌شود. سکوت در برابر رفتار جنسی نشانه‌ی تایید نیست. رضایت نمی‌تواند در شرایطی صادر شود که فشار، تقاضای دائمی یا تهدید جنسی وجود دارد یا در شرایطی که فرد قادر به تصمیم‌گیری نیست. صرف نظر از جنسیت، گرایش جنسی و بیان جنسیتی، مفهوم رضایت در مورد همه صادق است.
  • تجاوز:  در لغت به معنای عبور از مرزومحدوده و حمله کردن است. در قانون مجازات ترکیه، تجاوز جرمی است که با داخل کردن عضوی از بدن یا یک شیئی به بدن فردی دیگر اتفاق می‌افتد. اگر تجاوز به یک بزرگسال رخ دهد به عنوان «تجاوز جنسی واجد شرایط» و زمانی که علیه یک کودک رخ می دهد به عنوان «سواستفاده جنسی» تعریف می شود.
  • سواستفاده‌ی جنسی از کودکان: سواستفاده‌ی جنسی  به معنای بهره‌کشی جنسی از افرادی است که در کنوانسیون‌های بین‌المللی و متون حقوقی ملی به عنوان کودک تعریف شده‌اند (هر فرد تا پیش از سن ۱۸ سالگی یک کودک است) توسط اشخاصی که به موازات سن و سطح رشدی خود، مسئولیتی در قبال کودک دارند و با کودک در رابطه‌ای بر پایه‌ی قدرت و یا اعتماد هستند. سواستفاده‌ی جنسی نباید با بازی‌های جنسی بین همسالان برای کنجکاوی یا رفتار جنسی مبتنی بر رضایت بین آن‌ها اشتباه گرفته شود. سواستفاده‌ی جنسی نوعی خشونت جنسی است. سواستفاده‌ی جنسی، مانند سایر اعمال خشونت آمیز جنسی، مربوط به امر جنسی نیست، بلکه اعمال قدرت و استفاده از زور و سلسله مراتب قدرت است. شخصی که کودک را مورد آزار جنسی قرار می دهد، با سوء استفاده از جنبه های ضعیف جسمی، عاطفی، شناختی و تجربی کودک، مرتکب خشونت می شود. برخلاف تصور عمومی، ناتوانی کودک بیشتر بر اساس تفاوت های عاطفی، شناختی و ارزشی است که جامعه برای کودک قائل است تا تفاوت های فیزیکی. در جوامعی که کودکان به عنوان یک فرد دیده نمی‌شوند، حقوق کودکان تامین نمی‌شود، دسترسی به آموزش‌های جنسی جامع وجود ندارد، حقوق کودکان بر عاملیت بر بدن خود و خودمختاری آن‌ها به رسمیت شناخته نمی‌شود و بزرگسالان اقتدار شدیدی بر کودکان دارند، کودکان احتمال بیشتری دارد که در معرض سواستفاده قرار گیرند، به ویژه توسط افراد نزدیک به آن‌ها. کودکان با پشتیبانی، حمایت و رویکرد تخصصی درست، می‌توانند پس از مورد سواستفاده‌ی جنسی قرار گرفتن، بهبود پیدا کنند و زندگی شاد و پرباری داشته باشند. شکستن سکوت، گزارش هر گونه سواستفاده و تضمین عدالت با رفع معافیت از مجازات، اولین گام است.
  • ازدواج زودهنگام و اجباری:   ازدواج با افرادی که به صورت قانونی نمی‌توانند رضایت دهند و نمی‌توانند قرارداد امضا کنند یعنی کودکان، نوعی سواستفاده‌ی جنسی و جرم است. در برخی از فرهنگ‌ها، نوجوانانی که رضایت توسط والدین به آنها القا شده و یا مجبور به ازدواج می‌شوند نیز در معرض این نوع خشونت قرار دارند. ازدواج اجباری، اشتغال اجباری و بهره‌کشی تجاری از کودکان و نوجوانان نقض حقوق کودکان است. همچنین به معنای خشونت مستقیم یا غیرمستقیم اقتصادی، فیزیکی، عاطفی و جنسی علیه کودکان است.
  • پدوفیلیا:  پدوفیلیا یک اصطلاح پزشکی است و به عنوان یک اختلال روانی-جنسی تعریف می‌شود که باعث می‌شود بزرگسالان نسبت به کودکان تمایل جنسی داشته باشند. استفاده از اصطلاح پدوفیل برای اشاره به عامل سواستفاده‌ی جنسی از کودک اشتباه است و ممکن است به این تصور نادرست منجر شود که همه‌ی سواستفاده‌کنندگان به دلیل اختلالات روانی-جنسی اعمال خشونت می‌کنند یا به همه‌ی افراد مبتلا به پدوفیلیا برچسب آزارگر بزنند. 
  • مراکز بحران تجاوز جنسی (TKM):  مراکز بحران تجاوز جنسی در واقع انجمن‌‌های مردم‌نهاد اجتماعی هستند که خدمات حمایتی برای افرادی که در معرض تجاوز، آزار و خشونت جنسی قرار گرفته‌اند ارائه می‌کنند. در حال حاضر هیچ مرکز بحران تجاوز جنسی در ترکیه وجود ندارد. انواع مختلفی از این مراکز در کشورهای مختلف وجود دارد. خدمات مرکز بحران تجاوز جنسی را می‌توان در قالب حمایت از بازماندگان و بستگان آن‌ها در مراحل قانونی-قضایی، دریافت و پیگیری تماس با خط بحران اورژانس، برنامه‌های حمایتی / پیشگیرانه، حمایت اجتماعی و برنامه‌های آموزشی و آگاهی بخش برای جامعه، طبقه‌بندی کرد. این مراکز همیشه به عنوان یک واحد در بیمارستانی نیستند. ممکن است در سطح کشوری کار کنند یا خدمات محلی ارائه دهند. آن‌ها می‌توانند به طور مستقل یا به عنوان سازمان‌هایی با شرکای استراتژیک کار کنند. آن‌ها ممکن است به عنوان یک واحد در یک پناهگاه یا یک مرکز مشاوره‌ی زنان کار کنند. آنها می‌توانند به عنوان یک مرکز زیر نظر یک وزارتخانه یا شهرداری خدمت کنند. 
  • مرکز نظارت بر کودک (ÇİM):  مراکز نظارت بر حقوق کودک مؤسسات دولتی در ترکیه هستند که که به طور ویژه در جهت ارائه خدمات حمایتی برای مقابله با اهمال و استثمارکودکان در ترکیه طراحی شده اند. در حالی که در ترکیه هنوز برای بزرگسالان خدمات همه‌جانبه در مرکز بحران تجاوز جنسی وجود ندارد، برای کودکان در این کشور از طریق این مراکز قابل دسترسی است. در این مراکز، کودکانی که مورد آزار جنسی قرار گرفته‌اند تحت حمایت دولتی قرار می‌گیرند، شهادت آن‌ها یک‌بار و با احتیاط فراوان و بدون آسیب زدن به کودک انجام می‌شود و معاینات پزشکی قانونی، خدمات بهداشتی، روان‌شناختی و حقوقی همزمان در یک مکان ارائه می‌شود.
  • خط تلفن پشتیبانی اضطراری:  خطوط تلفن پشتیبانی اضطراری خطوطی تلفنی هستند که در موارد تجاوز و تعرض جنسی برای مدیریت بحران و ارجاع‌دهی کار می‌کنند. برای این سرویس، استفاده از روانشناسان مجرب که در این زمینه آموزش دیده‌اند و همچنین امکان ارجاع شبانه‌روزی  و اطلاع‌رسانی در مورد سایر ارائه‌دهندگان خدمات ، یک استاندارد است. از آنجایی که موارد تعرض جنسی و تجاوز آسیب‌زا (تروماتیک)، هولناک و شوکه‌کننده هستند، این خطوط تلفن، پشتیبانی لازم را برای بازماندگان خشونت فراهم می‌کنند و ضمن ارائه‌ی راهنمایی، نیاز به اطلاعات و ایمنی را برآورده کرده و اطمینان می‌دهند که بازماندگان بلافاصله به وکلای آموزش‌دیده و با تجربه، روانشناسان و مددکاران اجتماعی حتی پیش از مراجعه و اتلاف وقت در بیمارستان، مراکز پلیس و مواردی از این دست دسترسی پیدا کنند. هیچ خط اورژانس ملی یا محلی در ترکیه وجود ندارد که بتواند این خدمات را به طور ویژه برای موارد خشونت جنسی ارائه دهد. در مواقع اضطراری، می توان با شماره ۱۸۳ خط تلفن خدمات اجتماعی یا ۱۵۵ خط فوریت‌های پلیسی تماس گرفت.
  • واحدهای پشتیبانی:  واحدهای پشتیبانی برنامه‌هایی هستند که توسط سازمان‌های مردم‌نهاد (NGO) و نهادهای دولتی اجرا می‌شوند که خدمات حمایتی را برای افرادی که در معرض خشونت قرار گرفته‌اند ارائه می‌دهند. به عنوان مثال، خط تلفن «الو خشونت علیه زنان» شهرداری ها، مراکز خدمات اجتماعی وابسته به وزارت کار و خانواده، خط تلفن مشاوره‌ی یک سازمان غیردولتی، یا یک پناهگاه زنان نمونه‌هایی از واحدهای پشتیبانی هستند که امکان همبستگی و حمایت را فراهم می‌کنند. دفاتر کمک قضایی وابسته به کانون‌های وکلا، واحدهای دادستانی برای خشونت خانگی، واحدهای نظم عمومی برای مبارزه با خشونت خانگی و خشونت علیه زنان، مرکز نظارت بر کودکان (ÇİM)، مراکز حمایت از کودکان، واحدهای راهنمایی مدارس، مراکز مشاوره یا خطوط مشاوره تلفنی نیز از جمله واحدهای پشتیبانی هستند.
  • کیت تجاوز جنسی:  کیت تجاوز جنسی ابزاری یکبار مصرف است که برای تسهیل جمع‌آوری شواهد فیزیکی پس از تجاوز یا تهاجم جنسی، امکان معاینه‌ی پزشکی قانونی و همچنین حفظ این شواهد برای مدت طولانی، طراحی شده است. کیت تجاوز جنسی حاوی ابزار و مواد مورد استفاده برای جمع آوری و ذخیره‌ی‌‌ شواهدی است که در طول معاینه‌ی فیزیکی به دست آمده است. این کیت می‌تواند به شکل یک جعبه یا یک پاکت کاغذی بزرگ باشد. پس از جمع آوری شواهدی مانند DNA مجرم و مواردی از این قبیل، مهر و موم شده می‌توان برای سال‌ها نگهداری کرد. هدف از این کار حفظ شواهدی است که ثابت کند چه کسی مرتکب جرم شده است و همچنین به بازماندگانی که مورد خشونت قرار گرفته‌اند و به هر دلیلی نمی‌خواهند بلافاصله گزارش رسمی یا شکایتی ارائه دهند، این امکان را می‌دهد که هم احساس امنیت کنند و هم اگر بعدا تصمیم بگیرند جرم را گزارش کنند، شواهدی مبنی بر آن وجود داشته باشند. متأسفانه در حال حاضر در ترکیه بدون شکایت رسمی امکان معاینه‌های پزشکی قانونی و امکان نگهداری کیت‌های تجاوز جنسی و بدون ثبت در سوابق بازمانده خشونت جنسی و بصورت ناشناس وجود ندارد.

Ji bo em behsa tundkariya zayendî bikin, wê şîrove an jî nîqaş bikin, em hin peyv û têgehên cida yên derbarê tundkariya zayendî bikar tînin. Têgehên ku em bikar tînin him di bin bandora hestû ramanên me de ne him jî tê de mesaj û pêşdarazên ku me ji civakê wergirtine, hene.


Têgeh çima girîng in?

  • • Têgeh ji bo tu bikaribî tundkariyekê penase bikî, girîng in. Dema tu nikaribî nav li wê tundkariya li te hatiye kirin bikî, dibe tu nekeve ferqa bandorên wê yên travmatîk, dibe tu wan nebînî û di ser guhê xwe re biavêjî. Dema tu tundkariyê bi têgeheke ku wê penase dike, binî ziman, dibe bi hêsanî te hay jê çêbibe û têkoşîna wê bike.

    Hin têgehên ku tu bikar tînî, dibe baweriyên şaş yên civak jê bawer dikin, ji nû ve saz bikin. Weke mînak, dibe bibêjin tundkariya zayendî ji ber tehnên zayendî dibe, ji ber nexweşiyê pêşî lê nayê girtin, kesên em nas dikin an jî pê bawer in, nabin faîl û hin peyamên din.

    Girîng e ku tu bipirsî bê ka ew têgehên tu bikar tînî bandoreke çawa li faîlên tudkariyê, kesa ji tundkariyê rizgar bûye û şahidên tundkariyê dike. Gotin û têgehên tundkariyê ji nû ve saz dikin, mehkeme dikin û mexdûran tohmet dikin dibe bi nîyeteke baş tên bikaranîn lê dibe hestên neyênî bi mirovan re çêbikin û mafên wan binpê bikin.

Em dikarin zimanê xwe bi wî awayî bikar bînin û xurt bikin ku li gorî ragihandina bêtendkarî be û mafparêz be. Em dikarin li ser têgehan bifikirin, wan nîqaş bikin û têgehên alternatîf yên hêzê didin, ava bikin û wan bikar bînin.

Di vê beşê de cûreyên tundkariya zayendî tên penasekirin û mînak tên dayîn. Lewre dibe ku kesên bixwînin aciz bibin an jî tecrubeyên wan ên tundkariyê bibîra wan bixin. Ji kerema xwe li dilê xwe guhdar bike û ger te ferq kir ku bandoreke neyênî li te dike bêhnê bide û bistîne û bîne bîra xwe ku tu dikarî dest ji xwendinê berdî.


Têgehên ku derbarê tundkariya zayendî û îstîsmarê de ne û dibe gelek caran derkevin pêşberî te ev in:

  • Faîl: Ji bo kesê ku faîlê tundkariya zayendî ye tê gotin. Her weha termeke hiqûqî ye jî. Li hin cihan gotina êrîşkar ji bo kesê ku êrîşa zayendî kiriye tê gotin.
  • Mexdûr: Kesê/a neheqî lê hatiye kirin. Kesa ku êrîşa zayendî lê bûye. Her weha termeke hiqûqî ye.
  • Rizgarbûyî: Kesa ku di jiyana xwe de cûreyeke tundkariya zayendî lê bûye. Ji ber gotina survivor a ingilîzî hatiye çêkirin. Ji bo kesên tundkariya zayendî li wan hatiye kirin ji gotina 'mexdûr' an jî 'qurbanî' bêhtir gotina 'rizgarbûyî' bê bikaranîn wê çêtir be. Ji bo kîja têgeh baş be dikare wê bikar bîne.
  • Destûrdayîn (Razîbûn): Tê wê wateyê ku kesek bi îradeya xwe ya azad, bi devkî an jî bi liv û tevgerên xwe û bi rengekî aşkere û vekirî diyar dike û ew dixwaze zayendîtiyê bijî. Dema destpêkirina liv û tevgera zayendiyê li gor her kesî cida ye. Destûrdayîn gaveke pratîk e ku ji bo pêşiyê li derbaskirina sînoran bigire. Destûrdayîn ji bo carekê tenê ye. Destûrdayîna ji bo liv û tevgerên zayendî ya ji bo carekê, nayê wê wateyê ku wê ew tişt her gavê were qebûlkirin. Dibe ku kesa destûr daye, biryara xwe bi şûn de bikişîne. Destûrdayîna ji bo liv û tevgereke zayendî nayê wê wateyê ku ji bo berdewamiya wê jî hatiye dayîn. Di hiqûqê de ji bo wê dibêjin "razîbûn". Bêdengiya li beramberî liv û tevgereke zayendî nayê wê wateyê ku destûr hatiye dayîn. Di rewşên ku her gav daxwaza zayendiyê heye yan jî gefxwarin heye de; di rewşên ku zext tê de hene an jî dibe ku şexs ziyanê bigihîne, mirov nikare behsa destûrdayînê bike. Zayendî, meyla zayendî, penasekirina zayendî her çi dibe bila bibe, têgeha destûrdayînê ji bo herkesî ye.
  • Tecawiz: Tê wateya derbaskirina sînorî, êrîşkirinê. Li gorî Qanûna Cezayan a Tirkan tecawiz tê wê wateyê ku organek an jî cismek bikeve laşî û ev sûc e. Ger li kesên gîhaştî tecawiz were kirin ev dibe sûcê "êrîşa zayendî ya giran ango xurt", ger li zarokî/ê were kirin dibe sûcê "îstîsmara zayendî".
  • Îstîsmara Zayendî ya li Zarokan: Gotina îstîsmara zayendî jî têrê dike. Peymanên navnetewî û metnên hiqûqa netewî dibêjin ku ji hêla zayendî kesên zarok (heta 18 salî her kes zarok e) ji hêla yekî ku dikare berpirsyariyên xwe bîne cih ve an jî yekî ku bikare bi rêya bawerî dayînê re tehakûmê li ser zarokekê çêke, were îstîsmar kirin e. Ger di nava malê de pêk were bi navê "îstîsmara navmalî" tê penasekirin. Zarok; bi parastin, piştgirîdayîn û helwesta pisporên rast dikarin piştî îstîsmara zayendî şîfayê bibînin, bibin xwedî jiyaneke bextewer û afirîner. Deng derxistin, gilîkirina her îstîsmrê û bi rakirina bêcakirinê re sazkirina edaletê, gava yekem e.

  • Zewaca di Temenê Zaroktiyê de ya bi Darê Zorê: Kesên ku nikarin bi qanûnî destûrê bidin û nikarin peymanê îmze bikin bên zewicandin, ango zewaca zarokan yek ji cûreyên îstîsmarê ye û sûc e. Di hin çandan de xamayên bi şêweyên cida destûra wan tê wergirtin an jî mezin wan neçarî zewacê dikin, ew jî rastî vî cûre tundkariyê tên. Zewaca zarokan û xamayan, karkirina wan, îstîsmara wan a bi armanceke bazirganî, binpêkirina mafên zarokan e. Di heman demê de tê wê wateyê ku zarok rasterast an jî nerasterast rastî tundkariya ekonomîk, laşî, hisî û zayendî dibin.

  • Pedofîl:Têgeheke tibî ye. Tê wê wateyê ku meyla mezinan a zayendî li ser zarokan be û nexweşiyeke psîkoseksuel e. Şaş e ku gotina pedofîl di wateya faîlê îstîsmara zayendî de bikar bînin. Dibe bibe sedema wê baweriya şaş ku li gorî wê hemû faîlên îstîsmarê ji ber nexweşiya psîkoseksuel tundkariyê dikin an jî hemû kesên pedofîliya wan derketiye holê weke îstîsmarkar werin penasekirin.
  • Navendên Krîzên Tecawizkirinê (NKT):Ew saziyên sivîl in ku ji bo civakê kar dikin û xizmetê didin kesên tecawiz, îstîsmara zayendî û tundkariya zayendî li wan bûye. Li Tirkiyeyê heta niha Navendên Krîzên Tecawizkirinê nehatine avakirin. Li gelek welatan modelên cida ên van navendan hene. Ev navend piştgiriya hiqûqî-qanûnî didin kesên rizgarbûyî û xizmên wan, bi jimareya krîza lezgîn serlêdanan qebûl dikin û wan dişopînin, programên pêşîlêgirtinê-parastinê yên piştgiriya civakî birêve dibin û perwerdeyê didin civakê ku haya wan ji van mijaran hebin. Her NKT ne di nava nexweşxaneyan de kar dikin. Dibe ku li tevahiya welat bi toreke netewî ve girêdayî be û karê xwe bikin yan jî li hin herêman xizmetê bidin. Dibe ku bi serê xwe kar bikin an jî hevkarên wan ên stratejîk hebin. Dibe di nava stargehan an jî navêndên piştgiriya jinan de weke beşeke wan kar bikin. Dibe ku bi wezaret an jî şaredariyan ve girêdayî kar dikin.
  • Navendên Çavdêriya li Zarokan (NÇZ): Ew cûre saziyên dewletê ne ku li Tirkiyeyê piştgiriyê ji bo îhmalkarî û îstîsmara zarokan didin. Li Tirkiyeyê hîna saziyên ku bi vî rengî xizmetê didin mezinan nînin. Lê bi rêya NÇZyan vê xizmetê didin zarokan. Li van navendan, zarokên îstîsmara zayendî li wan bûye tên parastin, bêyî ku travma bi wan re çêbibe îfadeya wan bi tenê carekê werdigirin mûayeneya qanûnî, xizmetên tenduristiyê, psîkolojîk û hiqûqî li cihekî tên dayîn.
  • • Jimara Piştgiriya Lezgîn: Ew jimareyên telefonan e ku di dema tecawiz û êrîş azayendî de krîzê birêve dibin û rêyan ber bi mexdûran ve dixin. Ne tenê ji bo şewrê ne her weha heftê heft rojan û 24 saetan rêyan ber bi mexdûran ve dixin; psîkologên şareza ên perwerdeya taybet standine li van deran kar dikin. Bûyerên êrîşa zayendî û tecawiz dibe ku travmayê û şokê çêbikin. Ji ber wê ye li van deran bi awayekî rast nêzîkî kesa rizgarbûyî dibin, pêwistiyên wê yên zanyarî û ewlehiyê bi rêyên rast bicih tînin, ger daxwaz bê kirin kesa rizgarbûyî bêyî dereng bimîne dişînin nexweşxane û qereqolê û van tiştan jî bi alîkariya parêzer, psîkolog û xebatkarên civakî yên perwerdekirî û xwedî tecrube dikin. Li welatê me jimareyeke taybet a lezgîn a netewî an jî herêmî ya ji bo tundkariya zayendî kar dike, nîne. Di rewşên lezgîn de tu dikarî telefonî 183yê Jimareya Xizmetguzariya Civakî û 155 Polîsan bikî.
  • Navendên Piştgiriyê:Navendên Piştgiriyê ew navendên sivîl, herêmû an jî dewletê ne ku ji bo cûreyên tundkariya cindî û kesên tundkarî li wan hatiye kirin kar dikin. "Jimara tundkariya li dijî jinan" a şaredariyekê, navenda xizmetguzariya civakî ya Wezareta Malbat û Xebatê, jimara piştgiriyê ya saziyeke civakî, perestgehên jinan mînanên navendên piştgiriyê ne. Her weha buroyên alîkariya qanûnî yên Baroyan, navendên dozgeriyan ên ji bo tundkariya navmalî kar dikin, navendên asayîşê yên têkoşîna li dijî jinan û navmalî dikin, NÇZ, Navendên Parastina Zarokan, navendên rêberiyê yên dibistanan, navendên şêwirmendiyê û jimareyên şêwirmendiyê jî navendên piştgiriyê ne.
  • Çenteyê Kelûpelên Piştgiriya Tecawizbûyiyan: Ew cûre kelûpel in ku di kontrola tiba edlî de ya ji bo piştî tecawiz an jî êrîşa li dijî hevgirtina laşî hatine kirin, bikaribin delîlan ji ser laşî kom bike, bêyî ku winda bibin demeke dirêj wan biparêzin hatine amadekirin û bi tenê carekê dikarin bikar bînin. Di vî çenteyê de we kelûpel hene ku delîlên di kontrola laşî de hatine berhevkirin bi van tên parastin. Dibe qutiyek be an jî zerfeke qaxizî be. Çenteyên tecawizê piştî delîlên weke DNAyê kom dibin tên mohrkrin û bi salan dikarin werin parastin. Kesa êrîş lê hatiye kirin û rizgar bûye lê ji ber sedemên cida hîna gilî nekiriye an jî saziyên fermî agahdar nekiriye, heta xwe di nava şertên ewle de his bike û gilî bike, delîl di van çenteyan de tên parastin. Li Tirkiyeyê heta gilî neyê kirin muayeneya qanûnî nayê kirin û çenteyê tecawizê bêyî navê kesa rizgarbûyî were tomarkirin, nayê veşartin.

Çeviri KavramlarTranslated Termsمفاهيم الترجمةمفاهیم ترجمه‌شدهHin Têgeh


Cinsel şiddet konusu kapsamında Türkçede yeteri kadar tanım bulunmuyor. Bu yüzden bir şiddet davranışını, duygusal baskıyı, bir ayrımcılık türünü, bir durumu veya tekniği tanımlayabilmek için bazı yabancı kavramları kendi dilimizde kullanma ihtiyacı hissedebiliyoruz. Sadece şiddeti tanımlayan değil, şiddet yaşayanı destekleyen ve güçlendirici kavramların da bir kısmı yabancı kelimeler olarak dilimizde kullanılıyor.

Gündelik hayatta kullandığımız birçok terim farklı dillerden Türkçeye çevrilmiş veya kökeni farklı dillerde olup dilimize geçmiş olsa da; bu bölümde daha az bilinen ve kullanılan bazı kavramların açıklamaları bulunmaktadır.

  • Tetikleyici: Travmatik bir olayın yaratmış olduğu bir tepki yapısını harekete geçiren uyaranlar olarak tanımlanabilir. Tetiklenmek; görme, işitme, tatma, koklama ya da dokunma duyularımızın uyarılmasıyla yaşamış olduğumuz travmatik bir olayı hatırlamamız, hissetmemiz ve farklı düzeylerde benzer duyguları tekrar yaşamamızı ifade eder. Tetikleyici olayın ya da nesnenin kendi içinde travmatik olması gerekmez, sadece hatırlatıcı olması yeterlidir. Örneğin belli bir ses, koku, manzara, renk, özel bir gün vs. de tetikleyici olabilir. Tetikleyici uyaranların etkisiyle travma sonrası stres bozukluğu semptomları, geri dönüşler (flashback), gerçeklik kaybı ya da kaygı ve huzursuzluk ortaya çıkabilir. Şiddet içeren anlatı ve paylaşımlarda olumsuz duyguları tetikleyebilecek, karamsar, çaresiz, mağdurlaştırıcı bir dil kullanmak yerine güçlendirici, olayı toplumsal bileşenleriyle ele alan, hak talep eden ve dayanışmayı ön plana çıkaran bir dil/yaklaşım kullanmak tetikleme/tetiklenme riskini azaltır.
  • Tetiklenmek: Görme, işitme, tatma, koklama ya da dokunma duyularının uyarılmasıyla; geçmişte yaşanan travmatik bir olayı hatırlamak, hissetmek ve benzer olumsuz duyguları farklı düzeylerde tekrar yaşamaktır.
  • Onay İnşası (Manufacturing/Constructing Consent): Kişinin onay vermediği herhangi bir cinsel davranışta onay almak için kişinin karar verme yetisini manipüle etmek olarak tanımlanır. Israr, yalan, duygusal tehdit, ikna süreçleri (hediyeler, maddi destek ve ikram), duygusal baskı (kişiye kendini suçlu hissettirme), kaygıyı azaltma (birliktelik üzerine verilen güvenceler) gibi fiziksel zorlama içermeyen yöntemler kullanılır. Arzu ve onay birbirine karıştırılmamalıdır. Bir kişiyi ya da cinsel davranışı arzulamak, o davranışa onayınız olduğu anlamına gelmez. Her birey cinsiyetinden/cinsel kimliğinden bağımsız olarak, cinsel davranışlara onay vermeyi veya vermemeyi seçer. Onayın inşa edilmesi, bu seçimlerin bulanıklaşmasına ve hayatta kalanın maruz bırakıldığı şiddeti çok sonra fark etmesine sebep olabilir. Onay inşasını başkaları üzerinde kurabildiğimiz gibi, toplumun dayattığı rollerle kendimiz üzerinde de kurabiliriz. Onay inşasının sorgulanması; kendimizi ve birbirimizi dinleme, iletişim kurma, bilgilerimizi değil duygularımızı anlama ve ifade etme, sınırlara saygı gösterme üzerine bir güçlenme ve özgürleşme sürecidir.
  • Öz Yardım (Self Help):  Kişinin kendi çabası, kaynakları ve iradesi ile duygusal, psikolojik ve somut temelde bir problemi aşmakta ihtiyaç duyduğu desteği kendine sağlamasıdır. Kendine yardım etme, kendine destek olma, kendini güçlendirme anlamında kullanılır. Travma sonrası şifa bulma sürecimizde kendimize iyi gelen veya bizi ikincil travmalardan koruyan şeyleri keşfedip uygulamamız öz yardımdır. Bir başkasından gelecek desteğe ve dayanışmaya ya da profesyonel bir yardıma duyduğumuz ihtiyaç kadar; biz de kendimize destek olabilir, kendimizi sevebilir ve ona iyi bakabiliriz. Hangi yöntemin bize iyi hissettirdiğini, şifa verdiğini deneyerek bulabilir; bunun yanında çeşitli kaynaklardaki önerilerden yararlanabiliriz.
  • Öz Savunma (Self Defence): Türkçede self-defans veya kendini savunma olarak kullanılır. Bir kişinin kendisine yönelik şiddet içeren bir saldırı karşısında, gerektiğinde fiziksel güç de kullanarak kendini koruması anlamındadır. Hukukta bu kavram nefsi müdafaa veya meşru müdafaa olarak kullanılır ve kendini koruma amacıyla yapılan fiziksel eylemlerin yasal olarak da meşruluğunu ifade eder. Öz savunma aynı zamanda öz yardım sürecinin de bir parçası olarak kendimizi korumak, savunmak ve güçlendirmek için uyguladığımız yöntemlerdir. Bu yöntemler hem fiziksel, hem de zihinsel yöntemler olabilir. Birlikte direnme ve dayanışma da öz savunmanın bir parçasıdır.
  • Güvenlik Planı: (Safety Plan) Güvenlik planı bizim kendi koşullarımıza göre kendi yaşayabileceğimiz riskleri değerlendirerek ve kendi güvenliğimiz için oluşturduğumuz bize özel acil durum planlarıdır. Şiddete halihazırda maruz bırakılıyorsak, risk altında olduğumuzu düşünüyorsak bu planı gerektiğinde uygulamaya koymak üzere hazırlayabiliriz. Olası bir şiddet veya şok durumunda, ne yapacağımızı bilemediğimiz bir ortamda harekete geçmemizi ve kendimizi korumamızı kolaylaştırabilir. Bir güvenlik planını yapmak için destek sistemimizdeki birinden, bir sosyal çalışandan yardım isteyebiliriz. Aynı zamanda hazırladığımız planı uygulamak için önceden prova da yapabiliriz. 
  • Destek Sistemi (Support System): Cinsel şiddet sonrası iletişim kurabileceğimiz, destek isteyebileceğimiz kişilerden oluşan ağ olarak tanımlanır. Bu kavram, herkesin küçük ya da büyük, destek alabileceği, yardım isteyebileceği kişilerden oluşan bir iletişim ağı olabileceğini anlatır. Cinsel şiddet sonrası şifa bulma yolunda önemli adımlardan biri destek almaktır. Destek sistemi; kendimize göre seçeceğimiz güvendiğimiz kişilerden oluşan iletişim ağı anlamında kullanılır. Bu kişiler mutlaka uzman ya da profesyonel olmak zorunda değildir, olabilirler de. Güvendiğimiz bir arkadaşımız (ya da arkadaşlarımız) aile üyelerimiz, psikolog veya psikiyatrımız, aynı inancı veya yaklaşımı paylaştığımız biri olabilir. Kişisel destek sistemimiz dışında; birbiriyle koordineli çalışan sivil ve kamu kurumlarından oluşan destek ağını da, yaşadığımız ülkedeki “kurumsal destek sistemi” ya da “destek birimleri” olarak  ifade edebiliriz.
  • Tecavüz Kültürü (Rape Culture): Tecavüz ve cinsel şiddet biçimlerinin çok yüksek oranda görüldüğü kültürlerde tecavüzün ataerkil normlar ve yanlış inanışlar yoluyla normalleştirilmesidir. Tecavüz kültürü İngilizce’de “rape culture” olarak aktif kullanılan çeviri bir kavram. Ancak Türkçe’de yerelleştiği söylenemez. Kökeni “üretmek, yetiştirmek” anlamına gelen “kültür” kavramına İngilizce’de daha tarafsız, Türkçe’de ise daha çok olumlu ve aidiyete yönelik anlamlar yüklendiğinden Türkçe'de aynı yaygınlıkta henüz kullanılmamaktadır. Tecavüz kültürü ifadesi; tecavüz bir kültür olmasa da, yüzyıllar boyunca toplumun derinine işleyip kemikleşen ve erkeğin tecavüzünü normalleştiren ataerkil algıyı örgütleyip beslemesi açısından eleştirel bir yerden kullanılıyor. Bireysel sahiplenmeyi değil, toplumdaki o genel kabul ve yadırgamama üzerinden kodlanıyor. Tecavüzün normal olduğu yaklaşımının (erkektir yapar, kadın kuyruk sallamıştır vb.) kadının güvenilmez olduğu algısının (kadının sözüne güvenilmez, kadın aldatır, şeytandır vb.) erkeğin doğal suçsuzluğuna olan inancın (erkeklerin hormonlarının, beyinlerinin, cinsel dürtülerinin kontrol edilemez olduğu iddiası) hayatın her alanında sosyal olarak inşa edilerek aktarılmasına tecavüz kültürü deniliyor.
  • Onay Kültürü (Consent Culture): Duygulara ve cinselliğe dayalı tüm ilişkiler ve ilişkilenmelerde rızanın varlığının sorgulandığı ve konuşulduğu bir iletişim biçiminin toplumda yerleşmesidir. İngilizce’de “consent culture” olarak kullanılan bu kavramı Türkçe‘ye “onay kültürü” olarak çevirmeyi tercih ediyoruz. Rıza kavramı hem Türkçe‘de hem de İngilizce’de olumlanan onayı, ya da olumlayarak istemeyi tam olarak karşılamadığından ve daha çok hukukta kullanıldığından bu tercih yapılmaktadır. Onay kültürü, her zaman ve her koşulda cinsel davranışlara onay verilmesi demek değildir. Aksine; her zaman ve her koşulda, bir cinsel davranışa yönelik olumlanan onayın olup olmadığının sorgulanması ve kişilerin birbirinin sınırlarına saygı duymalarına dayalı bir iletişimin o toplumun kültürüne yerleşmesi demektir. Onay kültürü; çocukların hayır ya da evet derken kendilerini dinlemeleri ve kendi sınırlarını keşfetmeleri üzerine yetiştirildiği, toplumsal cinsiyet rollerine göre ayrıştırılarak kişilerin arzularını ifade etme veya gizleme üzerinden baskılanmadığı, onayın olmadığı cinsel davranışların teşvik edilmediği ve şiddetin çeşitli gerekçeler ve yanlış inanışlar aktarılarak kişilere öğretilmediği bir kültürü yansıtmaktadır.
  • Güveni Kötüye Kullanma (Abuse of power): Bir kişi, grup ya da kurumun elindeki yetkiyi, nüfusu, mevki ve makamı faydalanma amaçlı kötüye kullanmasına denir. İdari yetkinin, mesleki uzmanlığın, ünlü/bilinir olmaktan kaynaklı nüfusun, şöhretin ve benzeri güç unsurlarının kötüye kullanımı ile gerçekleşen istismar ve şiddet biçimlerini anlatır. Örneğin;
    • Dini cemaatlerde, çeşitli makamlarda bulunan kişilerin toplumsal güveni kötüye kullanarak uyguladıkları cinsel saldırı ve cinsel istismar;
    • Doktor, jinekolog, psikolog gibi mesleki uzmanların görevlerini kötüye kullanarak hastalarına/danışanlarına cinsel saldırıda bulunmaları;
    • Polis, hakim, savcı gibi kanun uygulayıcıların yetkilerini kötüye kullanarak uyguladıkları şiddet türleri;
    • Ünlülerin, sanatçı ve aydınların, tanınmış kişilerin toplumla oluşturdukları güven ilişkisi ve hayran kitlelerinden faydalanarak duygusal, fiziksel, cinsel, ekonomik şiddet uygulamaları ve bu şiddet türlerini meşrulaştırmaya çalışmaları
  • Mağdur Suçlayıcılık (Victim Blaming): Yaşanılan bir mağduriyette çeşitli gerekçelerle kabahati o mağduriyeti yaşayan kişiye yapıştırarak faili aklayan yaklaşımdır. Cinsel şiddet durumlarında, mağdur olan kişide kusur ya da kabahat bulmaya çalışılarak mağduriyetin kendisinin o kusur üzerinden ortaya çıktığı mesajı verilir. Örtük ya da açıkça mağdurun şiddeti hak ettiği telkin edilir. Mağdurun cinsel şiddeti hak etmediğini ispata çalışan çeşitli ahlaki-toplumsal gerekçeler sunulması da aynı yaklaşımı beslediği için dolaylı olarak mağdur suçlayıcılıktır. Kişinin yaşadığı şiddeti gizlemek zorunda kalmasının önemli sebeplerinden biridir. Cinsel şiddetin sürekli mağdur olan kişi üzerinden konuşulmasına, faillerin yok sayılmasına neden olur. Cinsel şiddet üzerine konuşan, yazan, yorum yapan herkesin, kendinde ve diğerlerinin yaklaşımında mağdur suçlayıcılık olup olmadığını sorgulaması ve üzerine farkındalık geliştirilmesi önemlidir.

  • Mobbing (Mobbing): Daha çok iş yerinde (ya da okulda) gerçekleşen psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı verme sonucu yıldırma olarak kullanılır. Fail bir kişi veya bir grup insan olabilir. Bir grubun ya da tek bir kişinin hiyerarşik olarak güç kullanabilecekleri birine (veya bir gruba) yönelik korkutma, sindirme, caydırma, dışlama, aşağılama içeren ve mağdur edilenin psikolojik ve/veya fiziksel zarar görmesine neden olan davranışlardır. Bu davranışlar farklı şiddet türlerini içerebilir.
  • Seyirci Kalan (Bystander): Bir şiddet ve zorbalık durumuna tanık olduğunda şiddet davranışına seyirci kalan veya müdahale etmeyen kişi/ler için kullanılır. Şiddet sonrası sosyal medyada veya benzeri mecralarda da seyirci kalınabilir. Seyirci kalanlar bilinçli ya da bilinçsiz failin şiddet davranışına devam etmesine ve şiddetin kabul görmesine neden olabilirler. Bazı seyirci kalanlar gülerek ya da destekleyici yorumlar yaparak şiddeti destekleyebilir.
  • Müdahale Eden (Upstander): Çevresinde biri şiddet davranışına veya söylemine maruz bırakıldığında olaya seyirci kalmayıp müdahale eden, şiddete veya zorbalığa maruz bırakılanı destekleyen, gerekirse yardım çağıran, tanık olduğu şiddete sessiz kalmayarak mücadelede sorumluluk alan kişiler için kullanılır. Müdahale edenler dijital ortamlarda da tanık oldukları şiddet türleri üzerinden tepkilerini gösterebilir, direkt veya dolaylı yoldan şiddetle mücadele edebilirler.
  • Gaslighting: Kişiyi kendi algısından ve hafızasından şüphe duyacak hale getirecek şekilde sürekli manipüle etmek olarak tanımlayabileceğimiz bir duygusal şiddet türüdür. 1944 yapımı ‘Gaslight’ filmiyle ortaya çıkmış ve sonraları psikolojide ‘gaslighting’ kavramı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Failin bir duygusal/maddi çıkar elde etme amacıyla bilinçli hareket etmesi ölçüttür. Uygulanabilecek manipülasyon yöntemleri çok farklılık gösterebilir. Gaslighting için sabit olan, maruz bırakılanın yaşadığı üzerinden “sürekli kendi gerçekliğinden, algı ve hafızasından şüpheye düşmesi” denilebilir. Ancak suçlu hissettirilme ve yaşadığı sorunu dile getirmek isterken kendini özür dilerken bulma gibi durumlar da, failin bilinçli/bilinçsiz hareket etmesine bakılmadan gaslighting olarak nitelendirilebiliyor. Duygusal bir şiddete maruz bırakıldığını hisseden ama ne olduğunu tanımlayamayan birçok insan için yaşadığını anlamlandırma konusunda oldukça yol gösterici olmuştur. Son zamanlarda Türkçe’de “gaz lambası” çevirisiyle kullanılmaya başlanmıştır.

Culture of consent—Gaslighting—Survivor—Manufacturing consent—Self-help—Workplace bullying (“mobbing”)— Emergency support hotline—Victim blaming—Rape crisis center- Support system—Sexual abuse—Harassment—Safety plan—Rape—Digital violence—Self-defense—Rape culture

The terms and definitions related to sexual violence that are commonly used Turkish are often insufficient. Therefore, we may feel the need to use some foreign concepts when speaking Turkish to accurately describe violent behavior, emotional pressure, forms of discrimination, specific situations or techniques. Some of these concepts work not only to accurately describe violence, but also to support and empower those who experience violence.

Although various terms that we use in daily life have been translated into Turkish from different languages or originated in different languages and used in our language, this section contains explanations of some concepts that are used in Turkish but are not necessarily known understood by everyone.

  • Trigger: A trigger is a stimulus that activates a response chain created by a traumatic event. Being triggered refers remembering, feeling and reliving thoughts, emotions, and mental states from a past traumatic event we experienced as if they are happening in the here and now, and can feature sensory sensations, movement, touch, sight, sound, smell and taste. The triggering event or object does not have to be traumatic in itself—it may merely be just a reminder. For example, a certain sound, smell, scene, color, a special day, etc. can also be a trigger. Post-traumatic stress disorder symptoms, flashbacks, loss of reality or anxiety and restlessness may occur due to the effect of triggering stimuli. Instead of using a pessimistic, helpless, victimizing language that can trigger negative emotions in violent narratives and posts, using empowering language and an empowering approach that addresses the incident while recognizing its social components, emphasiziing rights and building solidarity reduces the risk of triggers/being triggered.
  • Being triggered: Being triggered refers to remembering, feeling and reliving the negative feelings from a past traumatic event we experienced as if they are happening in the here and now and can feature sensory sensations, sight, sound, taste, smell and touch.
  • Manufacturing Consent (Coercion/Constructing Consent): Manufacturing consent, also called coercion or constructing consent, is defined as manipulating a person’s decision-making ability to gain consent for any sexual behavior that the person does not want to engage in. Methods that do not involve physical coercion such as insistence, lying, emotional threat, persuasion processes (gifts, financial support and hospitality), emotional pressure (making the person feel guilty), anxiety reduction (assurances provided regarding relationship) can all be forms of coercion. Desire and consent should not be confused. Desiring a person or sexual behavior does not mean that you have consented to that behavior. Each individual can choose to give or not give consent to sexual behaviors regardless of their gender/sexual identity. Manufacturing consent can cause these choices to blur and cause the survivors to realize the violence to which they are subjected much later. Questioning and fighting coercion is a process of empowerment and liberation based on listening to ourselves and each other, communicating, understanding and expressing our feelings rather than our knowledge and respecting personal boundaries.
  • Self Help:  Self-help is the support that a person needs to overcome a problem on an emotional, psychological and concrete basis through their own efforts, resources and will. It is used in the sense of self-help, self-support, self-empowerment. In our post-traumatic healing process, discovering and doing things that are good for us or that protect us from secondary traumas are part of self-help. As much as we need support and solidarity from someone else or from trained professionals, we also must support ourselves, love ourselves and take care of ourselves. We can find out by exploring which methods make us feel good and heal us. We may also benefit from the recommendations provided by various sources.
  • Self Defence: Self-defense is used as self-assertion or self-preservation in Turkish. It means protecting oneself against a violent attack by using physical force when necessary. In law, this concept is treated as “justifiable defense” or “self-defense” and expresses the legal legitimacy of physical acts performed for self-preservation. Self-defense is also the methods we use to protect, defend and strengthen ourselves as part of the self-help process. These methods can be both physical and mental methods. Co-resilience and solidarity are also parts of self-defense.
  • Safety Plan: Safety plans are special emergency plans that we create for our own safety through an evaluation of the risks that we may experience in our own individual situation. If we are already being exposed to violence or if we think we are at risk, we can prepare an escape plan for implementation when necessary. It can make it easier for us to act and protect ourselves in an environment where we do not know what to do, in the event of possible violence or other shock. We can ask someone in our support system or a social worker to help us to create a safety plan. We can also rehearse the plan we prepared before implementing it.  
  • Support System: Our support system is the network of people with whom we can communicate and seek support after sexual violence. This concept explains that everyone can have a network of people, be it small or large, from whom they can get support and ask for help. One of the important steps towards healing after sexual violence is to seek support. The term support system is used to refer to a communication network consisting of people we trust that we have choosen for ourselves. The people in this network do not necessarily have to be experts (though they may be). Examples of people in our support system include a trusted friend (or friends), our family members, our psychologist or psychiatrist, and just someone we have the same opinions or approach. Apart from our personal support system; we can use the term of “organizational support system” or “support units” which is the local, coordinated network of NGOs and public institutions that provide support services.
  • Rape Culture: Rape culture is the normalization of rape through patriarchal norms and incorrect beliefs and is especially common in cultures where rape and forms of sexual violence are seen at high rates. Rape culture’s use in Turkish originates in the concept which was originally used in English. It has not yet been fully embraced as a culture in Turkey. Since the concept of “culture” originates in a Latin word meaning “to produce, to cultivate” (think of lab workers culturing bacteria, for example), culture is a neutral word in English—cultures can be good or bad. However, in Turkish, the word culture (kültür) has much more dıstınctly posıtıve connotatıons, generally what we might call “high culture” in English, whıch may be an impediment to the term’s adoption in Turkish. Rape culture is used critically to organize and nurture the realization that patriarchal norms and perceptions have deepenly rooted and unconsciously accepted in society for centuries, and that therefore many kinds of sexual violence have been normalized. It is a way to look at the general acceptance and normalization in the society, not merely individual behavior. The term rape culture criticizes the approach that rape and other forms of sexual violence are normal (man can do it because “she wanted it”, etc.), the perception that women are inherently unreliable (women are untrustworthy, women cheat, women are evii, etc.), and the belief in the natural innocence of men (the assertion that because of hormones, brains chemistry or any other pseudoscientific reason the sexual urges of men are uncontrollable) and also how these ideas are socially transferred and perpetuated
  • Consent Culture: Consent Culture is the establishment of a form of communication in the society where the existence of consent is questioned and spoken in all emotional and sexual relations and relationships. We prefer to translate this concept, which is used as “consent culture” in English into Turkish as “onay kültürü” (literally “approval culture”). This preference is made since alternative translations of the concept of consent do not express the right level of affirmative approval or request in Turkish or are used mainly legal jargon. Consent culture does not mean consenting to sexual behavior at all times and under all circumstances. Rather, it means questioning whether there is an affirmative consent for a sexual behavior at all times and under all circumstances, and establishing firmly a communication based on people’s respect for each others’ boundaries in the culture of that society. Consent culture reflects a culture where children are raised to listen to themselves when feeling “no” or “yes” and to discover their boundaries for themselves, where people are not suppressed in expressing or hiding their desires by being segregated according to gender and gender roles, where sexual behaviors without consent are not encouraged, and where violence is not perpetuated by people justifying it with various excuses, myths, and misconceptions.
  • Abuse of power: Abuse of power refers to a person, group or institution taking advantage of the authority, power, position and rank. It describes the forms of abuse and violence caused by the abuse or misuse of administrative authority, professional expertise, power, reputation and similar elements. For example:
    • Sexual assault and sexual abuse carried out by people with positions of trust or authority in a religious community.
    • o Abuse of the duties by professionals such as doctors, gynecologists and psychologists who have sexual or inappropriate relations with their patients / clients;
    • Forms of violence perpetrated by law enforcement officials such as police, judges and prosecutors abusing their powers;
    • By taking advantage of the trust relationship built in public and through forums like fan groups, celebrities, artists and intellectuals can also inflict emotional, physical, sexual and economic violence and use their fame or respect to try and legitimize these forms of violence.
  • Victim Blaming: Victim blaming is an approach that acquits the perpetrator of guilt by attributing fault to the survivor of an incident. In cases of sexual violence, the blame is attributed to the survivor, which recasts the victimization to portray the survivor in a negative light. It is implicitly or explicitly suggested that the survivor deserves the violence. The presentation of various moral-social grounds to try and prove that the survivor does not deserve sexual violence is indirectly a victim blaming because, by implying that some may deserve sexual violence even if this particular survivor didn’t, it feeds the same approach. Victim blaming remains one of the important reasons why the persons have to hide the violence they are exposed to. It causes sexual violence to be discussed through the survivor, often ignoring or minimizing the perpetrator;s actions. It is important that everyone who talks, writes and comments on sexual violence to question whether there is victim blaming in their— and others’—approach, and to raise awareness about the issue.

  • Workplace Bullying/Mobbing: Workplace bullying, commonly called mobbying in Turkey and many other European countries, is the a result of psychological violence, pressure, siege, harassment, disturbance or distress occur in the workplace (or school). The perpetrator can be a single person or a group of people. It involves intimidation, mocking, exclusion, humiliation towards someone (or a group) that a group or a single person can hierarchically use power on, and cause psychological and/or physical harm to the survivor. These behaviors can include a range of different forms of violence.
  • Bystander: Bystander is used for the person or people who watch an incident of violent behavior or bullying without intervening or contacting the appropriate authorities. After the violence, bystanders may share their experiences on social media or similar channels. Those who are bystanders may cause the perpetrator to continue the violent behavior and justification of the violence, consciously or unconsciously. Some bystanders may even openly support the violence by laughing or making supportive comments to the perpetrator.
  • Upstander: Upstander is used for those who are not bystanders and instead choose to intervene in a incident of violence or bullying, for those who provide support to people who have been subjected to violence or bullying, and for those who call for help when necessary and choose to stand up instead of being silent about the violence they witnessed. Upstanders may take action against incidents of violence or bullying in digital environments, and they may combat violence directly or indirectly.
  • Gaslighting: Gaslighting is a type of emotional violence that we can define as constantly manipulating a person such that they begin to doubt their own perception and memory. The term comes originally from the 1944 movie Gaslight and was later brought into the psychology as “gaslighting”. The criterion is that the perpetrator acts consciously in order to obtain an emotional or financial benefit. The exact form that gaslighting takes can vary widely. Gaslighting unmistakably causes a person to “constantly doubt their own reality, perception and memory” when they are exposed to violence. However, situations such as making someone feel guilty and forcing them apologizing whenever they try to express or discuss the problem can also be described as gaslighting, regardless of whether the perpetrator is consciously or unconsciously using manipulation. For many people who feel that they have been subjected to emotional violence but cannot describe what it is, this concept has been useful in making sense of their experiences. It has recently been adapted into Turkish with the translation “gaz lambası”(literally “gas lamp”).


غالبًا ما تكون المصطلحات والتعريفات المتعلقة بالعنف الجنسي التي يشيع استخدامها في اللغة التركية غير كافية. لذلك، قد نشعر بالحاجة إلى استخدام بعض المفاهيم الأجنبية عند التحدث باللغة التركية لوصف بدقة السلوكيات العنيفة أو الضغوطات العاطفية أو أشكال التمييز أو المواقف أو التقنيات المحددة. تعمل بعض هذه المفاهيم ليس فقط لوصف العنف بدقة، ولكن أيضًا لدعم وتمكين أولئك الذين يتعرضون للعنف.

...على الرغم من ترجمة العديد من المصطلحات التي نستخدمها في الحياة اليومية إلى اللغة التركية من لغات مختلفة أو نشأت في لغات مختلفة وتم نقلها إلى لغتنا ؛ يحتوي هذا القسم على تفسيرات لبعض المفاهيم الأقل شهرة والمستخدمة.

  • اثار:يمكن تعريفه على أنه المنبهات التي تنشط بنية الاستجابة الناتجة عن حدث صادم. ليتم تشغيلها ؛ يشير إلى التذكر والشعور وإعادة إحياء المشاعر المتشابهة على مستويات مختلفة لحدث صادم مررنا به من خلال تحفيز حواسنا في البصر أو السمع أو التذوق أو الشم أو اللمس لا يجب أن يكون الحدث أو الكائن المسبب للصدمة في حد ذاته ، مجرد تذكير. على سبيل المثال ، صوت معين ، أو رائحة ، أو مشهد ، أو لون ، أو يوم خاص ، إلخ. يمكن أن يكون أيضًا محفزًا. قد تحدث أعراض اضطراب ما بعد الصدمة ، ذكريات الماضي ، فقدان الواقع أو القلق والأرق بسبب تأثير المحفزات. بدلاً من استخدام لغة متشائمة وعاجزة ومضحية يمكن أن تثير المشاعر السلبية في الروايات والمشاركات العنيفة ، فإن استخدام لغة / نهج يمكّن الحدث بمكوناته الاجتماعية ويطالب بالحقوق ويؤكد التضامن يقلل من مخاطر الإثارة
  • إثارة:عن طريق تحفيز حواس البصر أو السمع أو التذوق أو الشم أو اللمس. تذكر الأحداث الصادمة السابقة والشعور بها واستعادة المشاعر السلبية المماثلة على مستويات مختلفة
  • الموافقة على التصنيع / البناء: يُعرَّف بأنه التلاعب بقدرة الشخص على اتخاذ القرار للحصول على الموافقة في أي سلوك جنسي لا يوافق عليه الشخص. يتم استخدام الأساليب التي لا تتضمن إكراهًا جسديًا مثل الإصرار والكذب والتهديد العاطفي وعمليات الإقناع (الهدايا والدعم المالي والضيافة) والضغط العاطفي (جعل الشخص يشعر بالذنب) وتقليل القلق (التأكيدات المقدمة بشأن التكاتف). لا ينبغي الخلط بين الرغبة والموافقة. الرغبة في شخص ما أو السلوك الجنسي لا يعني أنك توافق على هذا السلوك. يختار كل فرد الموافقة أو عدم الموافقة على السلوك الجنسي ، بغض النظر عن جنسه / هويته الجنسية. يمكن أن يؤدي بناء الموافقة إلى ضبابية هذه الخيارات ويدرك الناجي العنف الذي يتعرض له لاحقًا. مثلما يمكننا تأسيس بناء الموافقة على الآخرين ، يمكننا أيضًا أن نبنيها على أنفسنا من خلال الأدوار التي يفرضها المجتمع. التشكيك في الموافقة على البناء ؛ إنها عملية تمكين وتحرير تقوم على الاستماع إلى أنفسنا وبعضنا البعض ، والتواصل ، والفهم ، والتعبير عن مشاعرنا ، وليس معرفتنا ، واحترام الحدود.
  • المساعدة الذاتية:هو الدعم الذي يحتاجه الشخص للتغلب على مشكلة على أساس عاطفي ونفسي وملموس بجهوده وموارده وإرادته. تستخدم لتعني مساعدة نفسك ، ودعم نفسك ، وتقوية نفسك. في عملية الشفاء بعد الصدمة ، من المساعدة الذاتية لاكتشاف وتطبيق الأشياء المفيدة لنا أو حمايتنا من الصدمات الثانوية. بقدر ما نحتاج إلى دعم وتضامن من شخص آخر أو مساعدة مهنية ؛ يمكننا أن ندعم أنفسنا ونحب أنفسنا ونعتني به جيدًا. يمكنه أن يكتشف من خلال تجربة الطريقة التي تجعلنا نشعر بالراحة والشفاء ؛ إلى جانب ذلك ، يمكننا الاستفادة من الاقتراحات من مصادر مختلفة
  • دفاع عن النفس: يستخدم في اللغة التركية للدفاع عن النفس أو للدفاع عن النفس. إنه يعني حماية النفس باستخدام القوة الجسدية ، في مواجهة هجوم عنيف على نفسه. في القانون ، يستخدم هذا المفهوم للدفاع عن النفس أو للدفاع عن النفس ويعبر عن الشرعية القانونية للأفعال الجسدية التي يتم تنفيذها من أجل الحماية الذاتية. الدفاع عن النفس هو أيضًا الأساليب التي نستخدمها لحماية أنفسنا والدفاع عنها وتقويتها كجزء من عملية المساعدة الذاتية. يمكن أن تكون هذه الأساليب طرقًا جسدية وعقلية. الصمود المشترك والتضامن هما أيضًا جزء من الدفاع عن النفس
  • خطة الأمان: (خطة الأمان) خطة الأمان هي خطة طوارئ خاصة قمنا بإنشائها من أجل سلامتنا من خلال تقييم المخاطر التي قد نواجهها وفقًا لظروفنا الخاصة. إذا كنا نتعرض بالفعل للعنف ، وإذا اعتقدنا أننا في خطر ، فيمكننا إعداد هذه الخطة للتنفيذ عند الضرورة. يمكن أن يسهل علينا اتخاذ الإجراءات وحماية أنفسنا في بيئة لا نعرف فيها ما يجب القيام به ، في حالة حدوث عنف أو صدمة محتملة. يمكننا أن نطلب من شخص ما في نظام الدعم لدينا ، عامل اجتماعي ، المساعدة في وضع خطة أمان. يمكننا أيضًا إجراء تدريب مسبق لتنفيذ الخطة التي أعددناها
  • ● نظام الدعميُعرَّف: بأنه شبكة من الأشخاص يمكننا التواصل معهم وطلب الدعم بعد العنف الجنسي. يوضح هذا المفهوم أن كل شخص يمكن أن يكون شبكة من الأشخاص ، صغيرًا أو كبيرًا ، يمكنهم الحصول على الدعم وطلب المساعدة. من أهم الخطوات نحو التعافي بعد العنف الجنسي طلب الدعم. نظام الدعم؛ يستخدم للدلالة على شبكة اتصالات تتكون من أشخاص نثق بهم أننا سنختارهم وفقًا لأنفسنا. هؤلاء الناس لا يجب بالضرورة أن يكونوا خبراء أو محترفين ، يمكنهم ذلك. قد يكون الصديق (أو الأصدقاء) أحد أفراد عائلتنا ، أو الطبيب النفسي أو الطبيب النفسي ، أو شخص نتشارك معه نفس المعتقد أو النهج. بصرف النظر عن نظام الدعم الشخصي لدينا ؛ يمكننا التعبير عن شبكة الدعم المكونة من مؤسسات مدنية وعامة تعمل بالتنسيق كـ "نظام دعم مؤسسي" أو "وحدات دعم" في البلد الذي نعيش فيه
  • ثقافة الاغتصاب: هي تطبيع الاغتصاب من خلال المعايير الأبوية والمعتقدات الخاطئة في الثقافات حيث يُنظر إلى الاغتصاب والعنف الجنسي بمعدل مرتفع. ثقافة الاغتصاب هي مفهوم ترجمة يستخدم بنشاط كـ "ثقافة اغتصاب" في اللغة الإنجليزية. ومع ذلك ، لا يمكن القول أنها مترجمة باللغة التركية. نظرًا لأن مفهوم "الثقافة" ، والذي يعني "إنتاج ، وزراعة" الأصل ، هو أكثر حيادية في اللغة الإنجليزية وله معاني أكثر إيجابية وانتسابًا باللغة التركية ، فإنه لم يتم استخدامه بعد في التركية بنفس الانتشار. التعبير عن ثقافة الاغتصاب ؛ على الرغم من أن الاغتصاب ليس ثقافة ، إلا أنه يستخدم بشكل حاسم من حيث تنظيم ورعاية التصور الأبوي الذي تعمق وتحجر في المجتمع لعدة قرون وجعل اغتصاب الرجال أمرًا طبيعيًا. إنه مشفر على ذلك القبول العام والاختلاف في المجتمع ، وليس الملكية الفردية. النهج القائل بأن الاغتصاب أمر طبيعي (رجل ، والمرأة تهز ذيلًا ، وما إلى ذلك) ، والتصور بأن المرأة لا يمكن الاعتماد عليها (المرأة غير جديرة بالثقة ، والمرأة تغش ، والشيطان ، وما إلى ذلك) ، والإيمان بالبراءة الطبيعية للرجل (التأكيد على أن الهرمونات والأدمغة والدوافع الجنسية للرجال لا يمكن السيطرة عليها) تسمى ثقافة الاغتصاب التي يجب بناؤها ونقلها اجتماعيا في الميدان.
  • ثقافة الموافقة: هي إنشاء أسلوب اتصال يتم فيه التشكيك في وجود الموافقة والتحدث عنه في جميع العلاقات والعلاقات القائمة على المشاعر والجنس. نحن نفضل ترجمة هذا المفهوم ، الذي يستخدم كـ "ثقافة الموافقة" باللغة الإنجليزية ، إلى اللغة التركية كـ "ثقافة الموافقة". يتم إجراء هذا التفضيل لأن مفهوم الموافقة لا يلبي تمامًا طلب الموافقة أو التأكيد باللغتين التركية والإنجليزية ، ويستخدم في الغالب في القانون. ثقافة الاستحسان لا تعني الموافقة على السلوك الجنسي في جميع الأوقات وفي جميع الظروف. على عكس ؛ إنه يعني التساؤل عما إذا كانت هناك موافقة إيجابية على السلوك الجنسي في جميع الأوقات وتحت جميع الظروف ، وإنشاء اتصال قائم على احترام الناس لحدود بعضهم البعض في ثقافة ذلك المجتمع. ثقافة الموافقة إنه يعكس ثقافة يتم فيها تربية الأطفال على الاستماع إلى أنفسهم عندما يقولون لا أو نعم ويكتشفون حدودهم الخاصة ، ولا يتم قمعهم بالتعبير عن رغباتهم أو إخفائها عن طريق فصلهم وفقًا لأدوار الجنسين ، ولا يتم تشجيع السلوكيات الجنسية غير المقبولة ، ولا يتم تعليم العنف للأشخاص من خلال نقل أسباب مختلفة ومعتقدات خاطئة.
  • إساءة استخدام السلطة: إساءة استخدام شخص أو جماعة أو مؤسسة للاستفادة من السلطة والسكان والمنصب والمنصب. يصف أشكال الإساءة والعنف الناتجة عن إساءة استخدام السلطة الإدارية والخبرة المهنية والسكان والسمعة وعناصر القوة المماثلة. فمثلا؛;
    • الاعتداء الجنسي والاعتداء الجنسي الذي يرتكبه أشخاص في الطوائف الدينية ، في مواقع مختلفة ، من خلال إساءة استخدام الثقة الاجتماعية ؛
    • المهنيين المهنيين مثل الأطباء وأطباء أمراض النساء وعلماء النفس يسيئون استخدام واجباتهم والاعتداء الجنسي على مرضاهم / عملائهم ؛
    • أنواع العنف التي يستخدمها إنفاذ القانون مثل الشرطة والقضاة والمدعين العامين من خلال إساءة استخدام سلطاتهم ؛
    • المشاهير والفنانين والمثقفين ، من خلال الاستفادة من علاقة الثقة التي تربط الأشخاص المعروفين بالمجتمع وقاعدة المعجبين بهم ، وممارسات العنف العاطفي والجسدي والجنسي والاقتصادي وجهودهم لإضفاء الشرعية على هذه الأنواع من العنف
  • الضحية: وهو نهج يعفي الجاني من خلال إلقاء اللوم على الضحية لأسباب مختلفة في التظلم من ذوي الخبرة. في حالات العنف الجنسي ، تحاول الضحية اكتشاف الخطأ أو الخطأ ويتم إرسال رسالة مفادها أن الإيذاء نفسه ينشأ من خلال هذا الخطأ. يُشار ضمنيًا أو صريحًا إلى أن الضحية تستحق العنف. إن تقديم الأسس الأخلاقية والاجتماعية المختلفة التي تحاول إثبات أن الضحية لا تستحق عنفًا جنسيًا هو إلقاء اللوم على الضحية بشكل غير مباشر لأنه يغذي نفس النهج. إنه أحد الأسباب المهمة التي تجعل الشخص يخفي العنف الذي يتعرض له. يتسبب في الحديث عن العنف الجنسي من خلال الضحية وتجاهل الجناة. من المهم أن يتساءل كل من يتحدث ويكتب ويعلق على العنف الجنسي عما إذا كان هناك اتهام للضحية في نفسه وفي نهج الآخرين وأن يطور الوعي به.

  • المهاجمة: تستخدم في الغالب كمهاجمة نتيجة للعنف النفسي أو الضغط أو الحصار أو المضايقة أو الاضطراب أو الضيق في مكان العمل (أو المدرسة). يمكن أن يكون الجاني شخصًا أو مجموعة من الناس. إن السلوكيات التي تنطوي على التخويف والترهيب والإقصاء والإذلال تجاه شخص ما (أو مجموعة) يمكن لمجموعة أو شخص واحد استخدام القوة بشكل هرمي وإحداث ضرر نفسي و / أو جسدي للضحية. يمكن أن تشمل هذه السلوكيات أنواعًا مختلفة من العنف
  • Bystander: يستخدم للأشخاص الذين شاهدوا أو لم يتدخلوا في السلوك العنيف عند مشاهدة حالة من العنف والتنمر. بعد أعمال العنف ، يمكن مشاهدة المتفرجين على وسائل التواصل الاجتماعي أو القنوات المماثلة. يمكن لأولئك الذين يظلون متفرجين أن يتسببوا في استمرار الجاني الواعي أو اللاواعي في السلوك العنيف وقبول العنف. قد يدعم بعض أفراد الجمهور العنف بالضحك أو الإدلاء بتعليقات داعمة.
  •  المتدخل (Upstander): يستخدم للأشخاص الذين لا يقفون متفرجين ويتدخلون في حالة تعرض شخص ما لسلوك أو خطاب عنيف ، ويدعم أولئك الذين تعرضوا للعنف أو التنمر ، ويطلب المساعدة إذا لزم الأمر ، ويتحمل المسؤولية في محاربة العنف الذي يشهده. يمكن أن يتفاعل المستجيبون من خلال أنواع العنف التي يشهدونها في البيئات الرقمية ، ويمكنهم مكافحة العنف بشكل مباشر أو غير مباشر
  • إنارة الغاز: إنه نوع من العنف العاطفي الذي يمكننا تعريفه على أنه التلاعب المستمر بالشخص بطريقة تجعله يشك في إدراكه وذاكرته. ظهرت مع فيلم "Gaslight" الذي تم إنتاجه عام 1944 وبدأ استخدامه لاحقًا كمفهوم "إضاءة الغاز" في علم النفس. المعيار هو العمل الواعي للجاني من أجل الحصول على منفعة نفسية / مالية. يمكن أن تختلف طرق المعالجة التي يمكن تطبيقها على نطاق واسع. يمكن القول إن ما تم إصلاحه لإضاءة الغاز "يشك باستمرار في واقعه وإدراكه وذاكرته" حول تجربة الشخص المكشوف. ومع ذلك ، يمكن أيضًا وصف المواقف مثل الشعور بالذنب وإيجاد نفسه يعتذر أثناء محاولته التعبير عن مشكلته بأنها إنارة بالغاز بغض النظر عن الفعل الواعي / اللاواعي لمرتكب الجريمة. بالنسبة للعديد من الأشخاص الذين يشعرون أنهم تعرضوا للعنف العاطفي ولكنهم لا يستطيعون وصف ما هو عليه ، فقد كان هذا بمثابة دليل كبير في فهم تجاربهم. في الآونة الأخيرة ، تم استخدامه باللغة التركية مع ترجمة "مصباح الكيروسين".

اصطلاحات و تعاریف مربوط به خشونت جنسی که معمولاً در زبان ترکی استفاده می‌شود، اغلب کافی نیستند. بنابراین، ممکن است هنگام صحبت کردن به ترکی برای توصیف دقیق رفتار خشونت‌آمیز، فشار عاطفی، اشکال تبعیض، موقعیت‌ها یا روش‌های خاص، نیاز به استفاده از برخی مفاهیم خارجی را احساس کنیم. برخی از این مفاهیم نه تنها برای توصیف دقیق خشونت، بلکه برای حمایت و توانمندسازی افرادی که خشونت را تجربه می‌کنند، کاربرد دارند.

اگرچه اصطلاحات مختلفی که از زبان‌های مختلف به ترکی ترجمه شده‌اند یا از زبان‌های مختلف سرچشمه گرفته‌اند در زبان ما کاربرد داشته و در زندگی روزمره استفاده می‌شوند، اما این بخش شامل توضیحاتی در مورد برخی از مفاهیمی است که با وجود آنکه در ترکی استفاده می‌شود اما لزوماً برای همه شناخته شده نیست.

  • تریگر:  محرکی است که موجب فعال شدن مجموعه واکنش‌هایی ایجاد شده در پی یک رویداد تراماتیک، می‌شود. تریگر شدن، اشاره دارد به یادآوری، حس و احیای افکار، عواطف و شرایط روانی مانده از یک رویداد تراماتیک در گذشته با تحریک حواس بینایی، شنوایی، چشایی، بویایی یا لامسه‌ی خود، به گونه‌ای که انگار در اینجا و اکنون اتفاق می افتد. واقعه یا شی تریگرکننده الزاما خود، تراماتیک یا آسیب‌زا نیست و ممکن است صرفا یک عامل یادآورنده باشد. به عنوان مثال، یک صدا، بو، صحنه، رنگ، یک روز خاص و مواردی از این دست نیز می‌توانند عامل تحریک باشند. اضطراب پس از صانحه، فلاش‌بک‌ها، از دست دادن درک واقعیت، استرس و بی‌قراری، ممکن است در اثر عامل تحریک تریگر اتفاق بی‌افتد. به جای استفاده از زبان بدبینانه، مستاصل، قربانی‌ساز که می تواند احساسات منفی را در روایت‌گری‌های پس از خشونت برانگیزد و عامل محرک تریگر شود، استفاده از زبان و رویکردی توانمندساز که ضمن پرداختن به حادثه، مؤلفه‌های اجتماعی آن را می‌شناسد و بر حقوق فرد بازمانده و ایجاد همبستگی با وی تأکید دارد، خطر محرک‌های تریگر را کاهش می‌دهد.
  • تریگر شدن:  تریگر شدن، اشاره دارد به یادآوری، حس و زنده کردن افکار، عواطف و شرایط روانی مانده از یک رویداد تراماتیک در گذشته با تحریک حواس بینایی، شنوایی، چشایی، بویایی یا لامسه‌ی خود، به گونه‌ای که انگار در اینجا و اکنون اتفاق می افتد.
  • رضایت ساختگی (اجبار):  رضایت ساختگی که اجبار نیز نامیده می‌شود، به عنوان دستکاری در توانایی تصمیم‌گیری فرد برای کسب رضایت جهت هرگونه رفتار جنسی که فرد نمی‌خواهد انجام دهد، تعریف می‌شود. روش‌هایی که با اجبار فیزیکی همراه نیستند مانند اصرار، دروغ گفتن، تهدید عاطفی، فرآیندهای متقاعدسازی (هدایا، حمایت مالی و مهمان نوازی)، فشار عاطفی (که باعث می‌شود فرد احساس گناه کند)، کاهش اضطراب (اطمینان‌های ارائه‌ شده در مورد رابطه) همگی می‌توانند انواعی از رضایت ساختگی یا اجبار باشند. میل و رضایت نباید با هم اشتباه گرفته شوند. تمایل به یک شخص یا رفتار جنسی، به این معنی نیست که شما به آن رفتار رضایت داده‌اید. هر فردی ورای جنسیت یا گرایش جنسی‌اش می‌تواند انتخاب کند که به چه کسی اجازه می‌دهد و به چه کسی اجازه نمی‌دهد. رضایت ساختگی می‌تواند باعث شود این (عاملیت) انتخاب‌ها غیرشفاف شوند و بازمانده‌ها دیرتر متوجه خشونتی شوند که در معرض آن قرار گرفته‌اند. زیر سوال بردن و مبارزه با رضایت ساختگی بخشی از فرآیند توانمندسازی و رهایی است که بر مبنای گوش دادن به خود و یکدیگر، برقراری ارتباط متقابل، درک و ابراز احساسات و احترام به مرزهای شخصی استوار است.
  • خودیاری:   خودیاری حمایتی است که فرد، برای غلبه بر مشکلات عاطفی، روانی و عینی خود با اتکا بر اراده، تلاش و منابع خویش به آن نیاز دارد. این عبارت در معنای، حمایت‌گری شخصی و توانمندسازی شخصی نیز به کار می‌رود. در روند بهبود پس از تجربه‌ی تراما، کشف و انجام کارهایی که برای ما خوب است یا از ما در برابر تراماهای بعدی محافظت می‌کند، بخشی از خودیاری است. هر اندازه که به حمایت و همراهی افراد دیگر و متخصصین کار آزموده نیازمندیم، به حمایت، عشق و مراقبت خود نیز نیازمندیم. ما به واسطه‌ی جست‌وجو می‌توانیم پی‌ ببریم که کدام روش باعث احساس خوبی در ما شده و موجب التیام ما می‌شود. همچنین می‌توانیم از توصیه‌های ارائه شده توسط منابع مختلف بهره‌مند شویم.
  • دفاع شخصی:  دفاع شخصی در زبان ترکی به عنوان دفاع از خود یا محافظت از خود نیزاستفاده می‌شود. این اصطلاح به معنای محافظت از خود در برابر حمله‌ی خشونت آمیز با استفاده از نیروی فیزیکی، در صورت لزوم است. در مبحث حقوق، این مفهوم به عنوان «دفاع موجه» یا «دفاع از خود» تلقی شده و مشروعیت قانونی اعمال فیزیکی انجام شده برای حفاظت از خود، طی آن بیان می‌شود. دفاع شخصی نیز روشی است که ما برای محافظت، دفاع و تقویت خود به عنوان بخشی از فرآیند خودیاری استفاده می‌کنیم. این روش‌ها می‌توانند هم روش‌های فیزیکی و هم روش‌های ذهنی باشند. همراهی و همبستگی نیز بخشی از دفاع شخصی است.
  • طرح‌های ایمنی:   طرح‌های ایمنی، برنامه‌های اضطراری ویژه‌ای هستند که برای ایمنی خود از طریق ارزیابی خطرات احتمالی در موقعیت فردی ایجاد می‌کنیم. اگر قبلاً در معرض خشونت قرار گرفته‌ایم یا فکر می‌کنیم در معرض خطر هستیم، می‌توانیم در صورت لزوم یک طرح ایمنی برای اجرا آماده کنیم. چنین کاری می‌تواند عکس العمل ما و محافظت از خود را در محیطی که نمی‌دانیم در صورت خشونت یا شوک احتمالی  چه کاری را باید انجام دهیم، برای ما آسان‌تر ‌کند. ما می‌توانیم از یکی در سیستم حمایتی شخصی و یا یک مددکار اجتماعی بخواهیم که در ایجاد یک طرح ایمنی به ما کمک کند. همچنین می‌توانیم طرحی را که آماده کرده‌ایم، قبل از اجرا تمرین کنیم. 
  • سیستم پشتیبانی:  این به عنوان شبکه ای از افرادی تعریف می شود که بعد از خشونت جنسی ما می توانیم با آنها ارتباط برقرار کنیم و از آنها کمک بگیریم. این مفهوم توضیح می‌دهد که همه می‌توانند شبکه‌ای از افراد -چه کوچک، چه بزرگ- داشته باشند، که بتوانند از آن‌ها کمک بگیرند و درخواست کمک کنند. یکی از گام‌های مهم برای التیام پس از خشونت جنسی، درخواست کمک است. عبارت سیستم پشتیبانی برای ارجاع به شبکه‌ای ارتباطی مشتمل بر افرادی که به آن‌ها اعتماد داریم و برای خودمان انتخاب کرده‌ایم، به کار برده می‌شود. افراد داخل این شبکه الزاما نباید متخصص باشند، اما می توانند متخصص هم باشند. به عنوان مثال، دوست (دوستان) ما، اعضای خانواده‌ی ما، روانشناس یا روانپزشک ما یا صرفا افرادی که با آن‌ها عقیده یا رویکرد مشترک داریم. علاوه بر سیستم پشتیبانی شخصی، ما می‌توانیم از «سیستم پشتیبانی سازماندهی شده» استفاده کنیم که اشاره دارد به شبکه‌ای متشکل از سازمان‌های مردم نهاد و نهادهایی که در هماهنگی با همدیگر در کشوری که ما در آن زندگی می‌کنیم، بر روی این مسئله فعالیت دارند.
  • فرهنگ تجاوز:  فرهنگ تجاوز، عادی‌سازی تجاوز جنسی از طریق هنجارهای مردسالارانه و باورهای نادرست است که به‌ ویژه در فرهنگ‌هایی که تجاوز و انواع خشونت‌های جنسی با نرخ بالایی در آن‌ها دیده می‌شود، رواج دارد. فرهنگ تجاوز جنسی مفهومی است که به طور فعال در انگلیسی به عنوان "فرهنگ تجاوز" استفاده می شود. اما نمی توان گفت که در زبان ترکی جا افتاده است. مفهوم «فرهنگ» که ازمعنای «تولید، پرورش» سرچشمه می‌گیرد، درزبان ترکی بیشتر مثبت و تعلق‌محورقلمداد می شود و به طور گسترده استفاده نمی‌شود، این درحالیست که در زبان انگلیسی بار معنایی خنثی‌تری دارد. بیان فرهنگ تجاوز جنسی؛ اگرچه تجاوز یک فرهنگ نیست، به طور انتقادی برای سازماندهی و پرورش این درک به کار می‌رود که هنجارها و ادراکات مردسالارانه قرن‌ها در جامعه عمیقاً ریشه دوانده و ناخودآگاه پذیرفته شده‌اند و بنابراین بسیاری از انواع خشونت‌های جنسی عادی‌ سازی شده‌اند. این مسئله مبتنی بر نگاهی به مقبولیت و عادی سازی جامعه است نه صرفاً رفتار فردی. اصطلاح فرهنگ تجاوز از رویکردهایی انتقاد می‌کند که تجاوز جنسی و سایر اشکال خشونت جنسی را طبیعی می‌دانند؛ رویکردهایی مانند این تصور که زنان ذاتاً غیرقابل اعتماد هستند (زنان غیرقابل اعتماد هستند، زنان خیانت می‌کنند، زنان شیطان صفت هستند و ...) یا اعتقاد به بی‌گناهی طبیعی مردان (این ادعا که به دلیل هورمون‌ها، ساختار مغز یا هر دلیل شبه علمی دیگری، میل جنسی مردان غیرقابل کنترل است) و همچنین نحوه‌ی انتقال و تداوم این عقاید از نظر اجتماعی (مرد می تواند این کار را انجام دهد زیرا «او می‌خواهد» و ...).
  • فرهنگ رضایت:  فرهنگ رضایت، برقراری شکلی از ارتباطات در جامعه است که در آن وجود رضایت در تمامی روابط و به ویژه روابط عاطفی و جنسی مورد تردید و گفتمان قرار می‌گیرد. ما ترجیح می‌دهیم این مفهوم را به‌ عنوان «فرهنگ رضایت» -از انگلیسی به ترکی به‌ عنوان «onay kültürü» (که به معنای واقعی کلمه به عنوان «فرهنگ تأیید» استفاده می‌شود)- ترجمه کنیم. این انتخاب به این دلیل انجام می شود که مفهوم رضایت به طور کامل تایید مثبت یا درخواست مثبت در هر دو زبان ترکی و انگلیسی را پوشش نمی دهد و بیشتر در قانون استفاده می شود. فرهنگ رضایت به معنای تایید رفتار جنسی درهر زمان و تحت هر شرایطی نیست، بلکه به این معنا است که آیا رضایت مثبت برای یک رفتار جنسی همیشه و درهر شرایطی وجود دارد یا خیر و همچنین الزام برقراری ارتباطی محکم بر اساس احترام متقابل افراد به مرزهای یکدیگر در فرهنگ آن جامعه است. فرهنگ رضایت، منعکس کننده‌ی فرهنگی است که در آن کودکان برای گوش دادن به خود درهنگام «نه» یا «بله» گفتن و کشف کردن مزرهایشان تربیت می‌شوند، جایی که افراد در بیان یا پنهان کردن خواسته‌های خود با تفکیک جنسیت و نقش های جنسیتی سرکوب نمی‌شوند. جایی که رفتارهای جنسی بدون رضایت، تشویق نمی‌شود و خشونت توسط افرادی که آن را با بهانه‌ها، افسانه‌ها و باورهای غلط مختلف توجیه می‌کنند، تداوم نمی‌یابد..
  • سوء استفاده‌ از قدرت: این اصطلاح به معنی شخص، گروه یا نهادی که از اقتدارگرایی، موقعیت و جایگاه خود سوء استفاده می‌کند، است. این اصطلاح انواع خشونت ناشی ازسوء استفاده از اختیارات اداری، تخصص حرفه‌ای، قدرت، شهرت و عناصر مشابه را تشریح می‌کند. به عنوان مثال :
    • تعرض و سوءاستفاده‌ی جنسی توسط افراد دارای موقعیت‌های مورد اعتماد یا مقتدر در یک جامعه‌ی مذهبی.
    • سوء استفاده‌ی متخصصینی مانند پزشکان، متخصصین زنان، روانشناسان و تعرض جنسی به بیماران/مراجعین.
    • انواع خشونت‌های اعمال شده توسط افسران مجری قانون، مانند پلیس، قضات و دادستان‌ها با سوءاستفاده از قدرت.
    • افراد مشهور، هنرمندان و روشنفکرانی که با بهره‌گیری از جایگاه قابل اعتماد ایجاد شده در بین عموم و از طریق انجمن‌هایی مانند گروه‌های هواداران، می‌توانند خشونت عاطفی، فیزیکی، جنسی و اقتصادی را اعمال کرده و از شهرت و محبوبیت خود برای تلاش در جهت مشروعیت بخشی به این اشکال از اعمال خشونت استفاده کنند.
  • قربانی نکوهی:  قربانی نکوهی رویکردی است که با مقصر کردن فرد بازمانده از یک حادثه، مرتکب را از گناه تبرئه می‌کند. در موارد خشونت جنسی، بازماندگان سرزنش می‌شوند که باعث تکرار قربانی شدن فرد و ارائه‌ی تصویری منفی از بازمانده می‌شود. در قربانی‌نکوهی به طور ضمنی یا صریح گفته می‌شود که بازمانده سزاوار خشونت است. همچنین ارائه‌ی دلایل اخلاقی/اجتماعی مختلف در جهت تلاش برای اثبات این که بازمانده، مستحق خشونت جنسی نیست، به طور غیرمستقیم نوعی قربانی‌نکوهی است، زیرا موجب تقویت همین رویکرد می‌شود. قربانی نکوهی یکی از دلایل مهمی است که افراد بابت آن مجبورند خشونتی که در معرض آن قرار می‌گیرند را پنهان کنند. این مسئله باعث می‌شود که خشونت جنسی از طریق بازمانده مورد بحث قرار گیرد و اغلب اقداماتِ فرد مرتکب نادیده گرفته‌شده یا به حداقل ‌برسد. مهم است هرکسی که درباره‌ی خشونت جنسی صحبت می‌کند، می‌نویسد و نظر می‌دهد، سوال کند که آیا در رویکرد خود و دیگران، قربانی مقصر است یا خیر و آگاهی خود را در مورد این باره افزایش دهد.

  • قلدری در محل کار:  بیشتر به معنی خشونت روانی، تحت فشار قراردادن، آزار و اذیت و ایجاد مزاحمت و ناراحتی در محل کار و یا محیط آموزشی استفاده می شود. مرتکب می‌تواند یک فرد یا گروهی از افراد باشد. این عمل شامل انواعی از خشونت از جمله ارعاب، تمسخر، طرد و تحقیر نسبت به کسی (یا گروهی) می‌باشد. یک گروه یا یک فرد می‌تواند به صورت سلسله مراتبی از قدرت سوء استفاده کرده و باعث آسیب روانی ویا فیزیکی به بازمانده شود. این رفتارها ممکن است طیفی از اشکال مختلف خشونت را شامل شوند.
  • تماشاگر:  تماشاگر به فرد یا افرادی گفته می‌شود که بدون مداخله یا تماس با مقامات مربوطه صرفا ناظر خشونت یا قلدری هستند. پس از خشونت، تماشاگرها ممکن است در مورد تجربه‌‌‌ی خود در فضای مجازی یا کانال‌های مشابه بنویسند. افرادی که صرفا تماشاگر هستند ممکن است به صورت آگاهانه یا ناآگاهانه باعث شوند که فرد مرتکب به رفتار خشونت‌آمیز و توجیه خشونت خود ادامه دهد. بعضی از تماشاگرها هم ممکن است با خندیدن یا بیان نظرات حمایت‌گرایانه، از رفتار خشونت آمیز حمایت کنند.
  • افراد که در برابر خشونت ایستادگی می کنند (Upstander) :  برای افرادی استفاده می‌شود که تماشاگرو منفعل نیستند و درعوض مداخله در یک حادثه‌ی خشونت‌آمیز یا قلدرانه را انتخاب می‌کنند و از افرادی که مورد خشونت یا قلدری قرار گرفته‌اند حمایت می‌کنند. همچنین برای افرادی که در صورت لزوم خواهان کمک هستند اقدام می‌کنند و تصمیم می‌گیرند که به جای سکوت، در برابر خشونتی که شاهد آن بوده‌اند مبارزه کنند. این افراد ممکن است در برابر حوادث خشونت آمیز هم در شبکه های دیجیتالی واکنش نشان دهند و هم به طور مستقیم یا غیرمستقیم با خشونت مبارزه کنند.
  • گس‌لایت کردن :  نوعی خشونت عاطفی است که می‌توان آن را به‌ عنوان شکلی از کنترل‌گری و دستکاری احساسات فرد تعریف کرد به گونه ای که فرد به درک و حافظه‌ی خود شک کند. این اصطلاح در ابتدا از فیلم  شناخته شده Gaslight، ساخنه شده در سال 1944 گرفته شده، سپس وارد مقاهیم روانشناسی شده است. ملاک این است که مرتکب برای به دست آوردن منفعت عاطفی یا مالی آگاهانه عمل کند. اشکال دقیقی که گس‌لایت به خود می‌گیرد می‌تواند بسیار متفاوت باشد. گس‌لایت کردن بدون تردید باعث می‌شود که شخص هنگام مواجهه با خشونت، «مدام به واقعیت، ادراک و حافظه‌ی خود شک کند». با این حال، موقعیت‌هایی مانند ایجاد احساس گناه درشخص و وادار کردن او به عذرخواهی هر زمان که می‌خواهد مشکل را بیان کند یا در مورد آن بحث کند، بدون توجه به اینکه فرد مرتکب، آگاهانه یا ناآگاهانه از این شکل از کنترل‌گری استفاده کرده یا خیر، می تواند به‌عنوان گس‌لایت کردن در نظر گرفته شود. برای بسیاری از افرادی که احساس می‌کنند تحت خشونت عاطفی قرار گرفته‌اند، اما نمی‌توانند آن را توصیف کنند، این مفهوم در درک تجربیات آن‌ها مفید بوده است. این اصطلاح اخیراً با ترجمه‌ی "gaz lambası" (به معنای واقعی کلمه لامپ گاز) به تُرکی مورد استفاده قرار گرقته است.


Ji bo tundkariya zayendî di tirkî de peyvên hene têrê nakin. Lewre ji bo tevgereke tundkariyê, zexteke hestiyarî, cûreyeke cidakariyê, rewşekê an jî teknîkekê penase bikin, em pêwîstî bi hin têgehên biyanî dibîni. Ne tenê têgehên ku tundkariyê penase dikin, her weha têgehên ku piştgiriyê dide kesên tundkarî li wan bûye û wan xurt dikin jî ji zimanên biyanî ketine nav ferhenga me. 

Gelek termên ku em di jiyana xwe ya rojane de bikar tînin ji zimanên din ketine nav tirkî an jî wergera wan ji zimanê din hatiye kirin. Digel vê jî em ê di vê beşê de wateya wan têgehan bidin ku kêm tên zanîn û tên bikaranîn. 

  • Hişyarkir: Ew tiştên ku bûyera travmatîk careke din tînin bîra mirovî. Tevgerandîbûn; bi handana dîtin, bihîstin, tahmkirin, bêhkirin an jî destdanê mirov careke din bûyera travmatîk bibîr bixe, hest pê bike û bi rengên cida heman hest bi mirovî re çêbibin. Ew bûyera ku wan tiştan careke din tîne bîra mirovî ne şert e ew bi xwe travmatîk be, bi tenê bixe bîra mirov jî bes e. Mînak, dengek, bêhn, dîmenek, rengek, rojek taybet û yên din, dibe ku wê bûyerê bîne bîra mirovî. Ji ber bandora wan tiştên ku bûyerê careke din tîne bîra mirovî, dibe ku nîşaneyên stresê derxe holê, tiştên berê werin bîra mirovî, mirov nikaribe rastî û xeyalan ji nav hev dernexe û bêaramî çêbibe. Di vegotin û parvekirinên tundkarî tê de hebin, li şûna zimanekî ku hestên neyênî wê tev bidin, bihêle mirov reşbîn bin, xwe neçar his bikin û xwe mexdûr bibînin, zimanekî ku xurt dike, bihêle mirov bûyerê sosyolojîk binirxîne, daxwaza mafan bike û piştevaniyê derxe pêş, Ev wê bihêle ku mirov kêmtir bûyera qewimî bînin bîra xwe. 
  • Hişyarkirin: Bi dîtin, bihîstin, bêhnkirin, tahmkirin û destanê bûyereke travmatîk ya di demên berê de bûye, bîne bîra mirovî, bihêle hest pê bike û hestên neyênî yên cida dubare car bijî. 
  • Sazkirina Destûrdayinê (Manufacturing/Constructing Consent): Tê wê wateyê ku dema kesek destûrê nede tevgereke zayendî û ji bo melekeya birdayînê ya wê kesê manîpûle bike, ev tê wateya sazkirina destûrdayinê. Israrkirin, derewkirin, gefxwarina hestiyarî, pêvajoyên qanihkirinê (diyarî, piştgiriya darayî û îkram), zexta hestiyarî (bihêle ku ew kes xwe tohmetbar his bike), kêmkirina metirsiyan (misogeriya ji bo pevrebûnê) û hin rêbazên ku zordariya laşî tê de nebin, ji bo vî tiştî tên bikaranîn. Divê arezû û destûrdayînê tevlihev nekin. Arezûkirina kesekî an jî tevgereke zayendî, nayê wê wateyê ku destûra wê tevgerê hatiye dayîn. Her kes ji zayenda xwe/nasnameya xwe ya zayendî azad, dikare destûrê bide tevgerên zayendî an jî nedê. Sazkirina destûrdayinê dibe ku bibe sedema şêlîbûna vebijarkan û bihêle kesên rizgarbûyî tundkariya lê hatiye kirin, gelek bi pêş de ferq bike. Dibe ku tu sazkirina destûrê li ser hinek kesên din pêk bîne, an jî bi wan rolên civak li te dispêrin, tu li ser xwe pêk bîne. Pirsyarkirina sazkirina destûrdayinê, pêvajoyeke azadbûn û xurtbûnê ye ku bi guhdarkirina li hev û li xwe, peywendîdanîn, famkirin û vegotina zanyariyan na lê ya hestan û rêzgirtina li sînoran pêk tê. 
  • Alîkariya Xwe-bi-xwe (Self Help):  • Tê wê wateyê ku kes bi hewldana xwe, çavkaniyên xwe û îradeya xwe, ji bo pirsgirêkeke hissî, psîkolojîk û berbiçav çareser bike, alîkariya xwe-bi-xwe bike. Tê wateya ku alîkariyê xwe-bi-xwe bike, piştgriyê bide xwe û xwe bihêz bike. Ew tiştên ku piştî travmayê, di pêvajoya şîfadîtinê de em ji bo başiya xwe keşif dikin û mirovan ji travmayên di rêza duyem de ne, diparêzin, alîkariya xwe-bi-xwe ne. Çawa ku pêwîstiya mirovan bi alîkariya kesên din heye, pêwîstiya wan bi alîkariya ku ew bi xwe bikin jî heye. Mirov dikarin alîkariyê bi xwe bikin, ji xwe hez bikin û baş li xwe binêrin. Mirov bi tecrûbeyan dikare fam bike ku bê ka baştirîn rêbaza wan baş dike û şîfayê dide wan kîjan e. Li gel vî tiştî, mirov dikarin ji çavkaniyên cida pêşniyazan bistînin.
  • Parastina Xwe-bi-xwe (Self Defence):Di tirkî de weke self-defans an jî xwe-parastin kendini savunma jî tê bikaranîn. Tê wê wateyê ku dema êrîşeke tundkariyê li kesekê bibe, ew kes bikaranîna hêza fîzîkî jî tê de bi hemû şêweyan xwe biparêze. Di hiqûqê de ji bo vê dibêjin parastina xweparastin an jî parastina rewa û ji hêla qanûnan jî rewa ye. Parastina xwe-bi-xwe yek ji parçeyên alîkariya xwe-bi-xwe ye ku ji bo parastin, berevanîkirin û bihêzkirinê mirovan e. Ev rêbaz dibe ku hem bi fizîkî him jî bi zihnî be. Liberxwedan û piştevaniya bihere yek ji perçeyên xwe-parastinê ye.
  • Plana Ewlehiyê: (Safety Plan)Plana Ewlehiyê, planeke ji bo rewşên te yên taybet hatiye amadekirin e ku li gorî şert û mercên te wê were amadekirin. Ger niha tundkarî li te dibe, ger tu difikirî jiyana te di nava xetereyê de ye, ji bo di cihên hewce de tu bikar bînî, tu dikarî vê planê amade bikî. Ger tu difikirî wê tundkarî li te bibe yan jî di rewşeke şokbûnê de, di rewşeke ku tu nizanibî tê çi bike, wê ev plan bihêle tu bikeve nav liv û tevgerê û xwe biparêze û karê te hêsan bike. Ji bo ku tu bikaribî planeke ewlehiyê amade bikî, tu dikarî ji ji sîstema me ya piştgiriyê, ji xebatkarekî xizmetguzariya civakî alîkariyê bixwazî. Her weha tu dikarî plana ku te amade kiriye beriya bûyerek biqewime, biceribînî û prova bikî.
  • Sîstema Piştgiriyê (Support System): Ew tora ku piştî tundkariya zayendî pêk hat, kesên tê bikaribe bi wan re têkiliyê çêbike û piştgiriyê ji wan bixwaze. Ev term nîşan dide ku ji bo piştgiriyê, ji bo alîkariyê, çi mezin çi biçûk herkes dikare toreke peywendiyan ava bike. Piştî tundkariya zayendî piştgirî gaveke girîng e di rêya şîfabûnê de. Di sîstema piştgiriyê de tê kesên ku baweriya te bi wan tê hilbijêre. Dibe ev kes pispor an jî profesyonel bin, dibe ne pispor û profesyonel bin. Hevaleke/î te yê tu pê bawer dibî (an jî çend hevalên te), hin kes ji malbata te, psîkolog an jî psîkiyatrê/a te, kesekî/e ku tu û wê/î xwedî heman bawerî yan jî helwestê ne, dibe di vê torê de cih bigire. Ji bilî sîstema te ya piştgiriyê ya şexsî; tora piştgiriyê ji saziyên sivîl û fermî pêk hatiye ya di nava koordîneyê de kar dikin, em dikarin “sîstema piştgiriyê ya sazûman” an jî “navendên piştgiriyê” yên welatê ku em lê dijîn, binav bikin.
  • Çanda Tecawizê (Rape Culture): Li civakên ku rêjeya tecawiz û şêweyên tundkariya zayendî lê zêde ne, tecawiz bi normên baviksalarî û baweriyên şaş, weke tiştên normal in tên nişandan. Ji vê re çanda tecawizê tê gotin. Ji ber gotina “rape culture” a ingilîzî hatiye wergerandin. Lê di tirkiyê de bicih nebûye. Gotina “çandê” ji koka “hilberandin, xweyîkirin”ê tê, di ingilîzî de bêhtir bêalî ye, lê di tirkî de bêhtir wateya wê erênî ye û wateyên derbarê xwemaliyê de lê tên barkirin. Di tirkî de hîna ne weke ingilîzî berbelav e. Gotina çanda tecawizê; bi çavekî rexneyî tê bikaranîn ku li gorî vê nêrînê, belê tecawiz ne çand e, lê nêrîna baviksalarî ya bi sedan sal in di xwîna civakê de bicih bûye û tecawiza mêran asayî nîşan dide, birêxistin û xurt dike. Nabêjin yek bi yek xwedî li wan kesan derkevin lê di civakê de ev rewş bi giştî tê qebûlkirin û asayî tê dîtin. Ji wê nêrîn û helwestê re çanda tecawizê tê gotin ku li gorî vê nêrîn û helwestê, tecawiz asayî ye (mêr e dikare bike, jinê ew ji rê derxistiye û yên weke wan.), bawerî bi jinan nayê (bawerî bi gotina jinan nayê, jin dikarin bixapînin, şeytan e û weke wan), bêsûcî ji xwezaya mêran tê (li gorî îdiayê hormon, mejî û daxwazên zayendî yên mêran nayên kontrolkirin) û ev li her devera jiyanê bi awayekî civakî tê avakirin û ji nifşekê derbasî nifşeke din dibe.
  • Çanda Razîbûnê (Consent Culture): Tê wê wateyê ku, di hemû têkiliyên xwe dispêrin hest û zayendê de, jêpirsîna hebûna razîbûnê ango destûrdanê tê kirin û li ser şîrove dibin ku ev cûre di nava civakê de bicih bûye. Di ingilîzî de jê re “consent culture” tê gotin û me tercîh kir ku di tirkiyê de li beramberî wê “çanda razîbûnê” bikar bînin. Gotina razîbûnê him di tirkî de him jî di ingilîzî şûna destûrdana erênîkirî ango daxwaza erênîkirinê nagire û bêhtir di hiqûqê de tê bikaranîn. Ji ber wê me ev tercîh kir. Çanda razîbûnê her gav û di nava her şert û mercan de nayê wateya ku destûra liv û tevgerên zayendî hatiye dayîn. Berovajî wê; tê wê wateyê ku her wext û di nava her şert û mercan de dipirse bê ka destûra erênîkirî ya li ser liv û tevgera zayendî heye yan na. Yek jî, wateyeke wê ya din ew e ku mirov ji sînorên hev ên şexsî re rêzê digirin û peywendiya wan bi vî awayî bipêş dikeve û ev çand di nava civakê de bicih dibe. Çanda razîbûnê wê çandê nîşan dide ku; dema zarok dibêjin erê yan jî na bikaribin guh bidin xwe û sînorên xwe keşif bikin û li gor vî tiştî werin mezinkirin, mirov ne li gorî rolên zayenda civakî werin cidakirin û neyên çewsandin ku bi zorê hestên xwe bînin ziman an jî veşêrin, liv û tevgerên zayendî yên ku razîbûn tê de nebin, neyên teşwîqkirin û tundkarî bi sedem û baweriyên şaş neyên fêrkirin.
  • • Bikaranîna erkê ji bo tiştên dijyasayî (Abuse of power): Tê wê wateyê ku kesek, komek an jî saziyek, erk, pozîsyon an jî wezîfeya xwe ji bo armancên dijyasayî bikar bîne. Behsa ew cûre tundkarî û îstismaran dike ku erka rêvebirinê, pisporiya pîşeyî, hêza ji ber navdarbûnê, hin hêzên weke wan ji bo tiştên xirab bikar bîne û di encamê de îstîsmar û cûreyên tundkariyê pêk were. Mînak;
    • o Ew êrîşên zayendî û îstismara ku di civatên dînî de tên dîtin û di vê de kesên xwedî erk, baweriya civakî ji bo tiştên dijsayayê bikar tînin;
    • o Doktor, jînekolog, psîkolog û hin pisporên din ên pîşeyî wezîfeya xwe li dijyasayê bikar tîninû êrîşa zayendî li nexweşên xwe li kesên bi wan dişêjirinin dikin;
    • o Cûreyên tundkariyê yên polîs, dadwer, dozger û kesên weke wan erkên xwe di rêyên xirab de bikar tînin ku divê ev kes qanûnan bisepînin;
    • o Navdar, hunermend û rewşenbîr, kesên naskirî bi têkiliya ku bi civakê re danîne û baweriya dane civakê re tundkariya hisî, laşî, zayendî û ekonomîk bikin û bixwazin van cûreyên tundkariyê rewa nîşan bidin
  • Tohmetkirina Mexdûran (Victim Blaming): Di vê rewşê de mexdûran bi sedemên cûr be cûr tohmetbar dikin û faîl bêguneh nîşan didin. Dema tundkariya zayendî pêk tê, weke xeta an jî kêmasî yên mexdûrê ne tevdigerin û dixwazin bibêjin ku maxdûrbûn ji ber wê xeta an jî kêmasiyê derketiye holê. Bi awayekî aşkere yan jî veşartî dixwazin bibêjin ku mexdûrê ew tundkarî heq kiriye. Her weha dema bi hincetên civakî-exlaqî dixwazin ispat bikin ku mexdûrê tundkariya zayendî heq nekiriye, ji ber ku piştgiriya heman helwestê dike, ew jî tê wateya tohmetkirina mexdûran. Yek ji wan sedeman e ku mexdûr neçar dimîne û tundkariya lê hatiye kirin, vedişêre. Dibe sedem ku di tundkariya zayendî her carê behsa mexdûrê bikin û weke ku faîl tune ne, tevbigerin. Hemû kesên ku li ser tundkariya zayendî diaxivin, dinivîsin, şîroveyan dikin divê ji xwe bipirsin bê ka ew an jî kesên din mexdûran tohmet dikin an na û girîng e ku haya mirovan ji vê rewşê çêbike.

  • Mobbing (Mobbing): Bêhtir li kargehan (an jî dibistanan) bi rêya tundkariya psîkolojîk, zext û zordariyê, dorpêçkirinê, tacîzê, acizkirin an jî nîgerankirinê pêk tê û di encamê de mexdûran dibizdînin. Faîl dibe ku kesek be an jî komek be. Ew cûre liv û tevger in ku komek an jî kesek, bi tirsandin, qutifandin, jêvegerandin, vederkirin, biçûkxistinê, zerarê bide kesekê/î an jî komeke ji hêla hiyerarşiyê bikaribe hêza xwe li ser ferz bike. Di encama van liv û tevgeran de ziyaneke psîkolojîk û/an jî fizîkî digihêje mexdûrê. Dibe ku tundkariyên cida di nava van liv û tevgeran de hebin.
  • Kesên tenê temaşe dikin/bêdeng dimînin (Bystander): Dema kesek şahidiyê ji bûyerek an jî zordestiyekê re bike û bi tenê lê temaşe bike an jî mixadele neke, ji bo wan ev têgeh tê bikaranîn. Dibe ku piştî tundkariyê li ser medyaya civakî an jî li ser platformên wek wan jî mirov bi tenê lê temaşe bikin an jî bêdeng bimînin. Kesên ku bi tenê temaşe dikin bi zanebûn an jî bi nezanî dibe bibin sebena faîl liv û tevgerên xwe dewam bike an jî tundkarî were qebûlkirin. Hin temaşevan bi kenên xwe an jî şîroveyên xwe yên piştevaniyê dibe ku piştgiriya tundkariyê bikin.
  • Kesên midaxele dikin (Upstander): Ji bo wan kesan tê bikaranîn ku dema li derdora wan bûyereke tundkariyê pêk tên an jî gotinên tundkariyê tên gotin, lê temaşe nake û midaxele dike, piştgiriya kesên tundkarî an jî zordestî li wan hatiye kirin dike, hewce bike alîkariyê dixwaze, li dijî tundkariyê bêdeng namîne û di têkoşînê de bi berpirsiyarî tevdigere. Kesên ku mixadele dikin, dema li ser platformên dijîtal tundkarî çêdibin û dibin şahid bertekan didin, rasterast an jî nerasterast têkoşînê li dijî tundkariyê dikin.
  • Gaslighting: Cûreyek ji tundkariya hisî ye. Di vî cûre tundkariyê de, ji bo mirov şik û gûmanê ji têgihana xwe û bîra xwe bikin, wan her gav manîpule dikin. Bi fîlmê bi navê ‘Gaslight’ derketiye holê ku di sala 1944an de hatiye kişandin. Piştî wê di psîkolojiyê de weke têgeha ‘gaslighting’ hatiye bikaranîn. Di vê de faîl ji bo tiştekî hisî/madî bidest bixe, bi zanebûn tevdigere. Rê û rêbazên cûr be cûr ên manîpulasyonê tên bikaranîn. Ji gaslightingî em dikarin bibêjin ku mirov ji ber tiştên hatiye serê wan “her tim şik û gumanê ji rastiya xwe ji têgihana xwe û bîra xwe dikin.” Lê car caran dema mirov dixwazin faîlan sûcdar bikin an jî tiştên hatine serê xwe bînin ziman, lê dibînin ku ew bi xwe lêborînê dixwazin. Ev bêyî ku em lê binêrin bê ka faîl bi zanebûn an jî nezanî vî tiştî dikin, ev liv û tevger gaslighting e. Ji bo gelek mirovan bûye rêber ku dizanin tundkariyeke hisî li wan bûye lê nizanin wê çawa binav bikin. Di van demên dawiyê de di tirkî de ji bo wê gotina “ “gaz lambası” (lembeya gazê) tê bikaranîn.
Anket Questionnaire استبيان پرسشنامه Anket

Bu yazıyı yararlı buldunuz mu?

Did you find this text helpful?

هل وجدت هذه المادة مفيدة؟

آیا این مقاله برای شما مفید بود؟

Gelo ev nivîs bifêde ye?

Cinsel şiddet ile ilgili bilgim arttı.
My knowledge of sexual violence has increased.
آگاهي من از خشونت جنسي افزايش يافته است.
Bu yazıyı sizin için nasıl daha yararlı hale getirebiliriz? (İsteğe bağlı)
How can we make this post more useful for you? (Optional)
چگونه می توانیم این مقاله را برای شما مفید تر کنیم؟ (اختیاری)

* Yorumunuza kişisel bilgileri eklemenize gerek yoktur, bu anket anonimdir.

* This questionaire is anonymous, you don't need to include your personal information.

* لا تحتاج إلى تضمين معلومات شخصية في تعليقك ، فهذا الاستطلاع مجهول الهوية.

* این پرسشنامه بی نام است

* Hewce nake hûn zanyariyên xwe yên şexsî di şîroveya xwe de binivîsin, ev anket gelêrî ye.

Cevaplarınız başarıyla eklendi! Your answers are added successfully! تم إضافة إجاباتك بنجاح! پاسخ های شما با موفقیت اضافه شد! Bersivên we serkeftî lê hatin zêdekirin
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz. We use cookies to provide you with a better service. Click for the Cookie Clarification Text. If you continue to use this site, you agree to our Privacy and Cookie Policy. We use cookies to provide you with a better service. Click for the Cookie Clarification Text. If you continue to use this site, you agree to our Privacy and Cookie Policy. ما از کوکی ها برای ارائه خدمات بهتر به شما استفاده می کنیم. برای متن اطلاعات درباره کوکی ها کلیک کنید. اگر همچنان به استفاده از این سایت ادامه می دهید، سیاست حفظ حریم خصوصی و کوکی ما را بپذیرید ما از کوکی ها برای ارائه خدمات بهتر به شما استفاده می کنیم. برای متن اطلاعات درباره کوکی ها کلیک کنید. اگر همچنان به استفاده از این سایت ادامه می دهید، سیاست حفظ حریم خصوصی و کوکی ما را بپذیرید . We use cookies to provide you with a better service. Click for the Cookie Clarification Text. If you continue to use this site, you agree to our Privacy and Cookie Policy.